30 Eylül 2016 Cuma

Fış Fışş Fırçala:)

  "Sabah kalktığımdaaa dişlerimi fırçalarımm,yemekten sonra ağzımı suyla çalkalarımmm da ta lala.." gibi son derece detone sesim ama sözleriyle uyumlu manasız hareketlerimle çocikimin diş fırçalama ritüelinin eşlikçisiyim. 
  Görüldüğü üzere o fırçalamaktan çok çiğniyor ama hakkını yemeyelim uğraşıyor ve çokta seviyor.Sorumluluklarının farkında bir çocuk,elinden geleni yapmaya çalıştığı için onu takdir ediyorum.
  Kendim dişlerime gerekli önemi vermedim hatta bir kaç gündür ciddi ağrı çektiğim için bugün kontrole gittim diş etlerinden tedaviye başlandı.Eşimin ki stresten olduğu için onu saymıyorum.Oğlum için çok daha dikkatliyim ama.2 ayda bir fırça yenilememiz tavsiye edildiği için gittiğimiz pedodontinin önerisine uyuyoruz.Çocuk diş hekimleri çocukların ilk dişleri çıktığı andan itibaren (bu bizde 5.ay civarıydı) gazlı bezle yada ıslak tülbent ile temizlik yapılmaya başlanmasını öneriyor.Henüz tükürme refleksi gelişmeyen çocuklar için ise günde iki kere macunsuz fırçalamak lazımmış.3 yaş civarında ise ise çocuklar için uygun olan (ben R.o.c.s kullanıyorum) diş macunlarıyla fırçalamak lazım.Ama en önemli detay çocuğun yemek sonrası mutlaka, özellikle şekerli gıda yenilmiş ise ağzını su ile çalkalamayı alışkanlık haline getirmesi! İceoğlan diş fırçalama alışkanlığı edindi ve seviyor.İlk diş hekimi kontrolü 1 yaşında oldu "korkmana gerek" bile demedim yok yere olumsuza kodlamak saçma geliyor bana.. Burada ilk diş muayenesinin nasıl geçtiğinden ve neler öğrendiğimizden bahsetmiştim.Şuan köpek dişi dediğimiz sivri olanlarda biraz lekelenme var ve rutin kontrolü yaklaştığı,bir sorun da olmadığı için bekliyorum.Bu sefer daha detaylı bir muayene olacak sanırım.Florür kaplama gibi uygulamalar hakkında bilgilendirmede yapacaklarmış gerekli mi bilemiyorum tabi.

28 Eylül 2016 Çarşamba

KocCamı Delirttim !?

  Koçişkoletam:D agahdhhfdsdh O ne yahu hehe neyse benim sevgili eşim,cağnıım aksi kocam uykusunda diş gıcırdatmaya başladı! İnkar da ediyor üstelik. Sonra ağzında yaralar çıkmaya başladı önceleri önemsemedi ama bir anda kan dolu kesecikler ve yemek yiyememe şikayetiyle bir düzine diş hekimi,dermatolog ve iç hastalıkları uzmanıyla görüştük.Bir ay böyle saçma sapan geçti.Verilen,uygulanan hiçbir şey işe yaramadı.
Yoğun araştırmalarım sonucu doktorası liken üzerine olan bir doçent buldum.(Onuda ben yaptım hiç beceremez böyle şeyleri.)Oral Diagnoz ve Radyoloji uzmanı bu doktorcum pek bir ilgili ve güleryüzlü.Detaylı muayene ve çekilen filmlerden sonra dedi ki "evladım bu stresten olur,psikiyatriye git,işi bırak,sakinleş".Özet olarak tabi böyle dedi bende somut birşey yapılsa dedim, tabi yanlış anladı hey allahım şu internetten bakıp hastalık bulan tiplerden sandı beni:) Tamam psikoloji pozitif bir bilim,psikiyatri ilaç yazabilir ve tıp okur onuda biliyorum da yinede elle tutulur kesin bir sonuç veremez! Göz doktoruna gittim verdi lazeri,çizdi bitti gitti iyi görüyorum evet ama psikiyatri öyle değil ki..bu adam kendini anlatabilecek bi karakterde olsa zaten uykusunda diş sıkacak hale gelmezdi.Sen karışma dedi bana doktorcuğum kibarca kocCamada eşini dinleme git sen dedi:D Halbuki ben onu belki senelerce sürüp,işe yararlılığı onun için tartışılır olan bu ilişkiden ve ilaçlara hiiiiç bulaşmadan yavaş yaşama götüreyim diyorum.İş yükünü hafifletelim,kendini bu kadar kasmasın diye uğraşıyorum ama yooook o işin başında olmazsa dünya durur sanan tiplerden olduğu için bu iş yaş.Herkesle ilgilenebilsin,istediklerine fazla beklemeden sahip olabilsin istiyor.Ama en çokta kendi işi olmasından sanırım.Son bir kaç senede pek kolay şeylerde yaşamadı.. Bir yerden birşey çıkar diye bekliyordum zaten ne yalan söyleyim.
  Pembik kurdağleli tost yapsam nede olsa #sunumönemli ya:) Acaba şitres atar mı accık bilemiyorum.Neşelendirelim diyoruz onda bile sinirlencek birşey buluyor gıcık şey hıhh..


Ps. Biyopsi yapıldı sonucu bekliyoruz..

27 Eylül 2016 Salı

Kreşte İlk Ay:)))

   Kendi kendimize nazar değdirmeden şöyle özetliiiyim efenim; iyi geçti! Güzelce uyum sağladı,bizi hiiiç sormadı,ağlamadı,uyudu,yemeğini yedi ve en güzeli mutlu.Hahaha yok ayol arada arıza çıkardı tabi "siz uyuyonuzz ben niye kalkıyommmm?" yada "bende işe geleyim, çalışırım beş beş kazanırım hııı" gibi bahaneler buldu.Olmadı başını yana eğip acıklı ses tonuyla "ben ağlıyom okulda ühüüü ühüüü yapıyom ben" dedi ve beni üzme girişimi başarılı oldu.Psikolog ve öğretmeniyle görüştüm sadece istemediği derslere geçerken yapıyormuş.
  Süreç adım adım ilerledi.Önce oryantasyon haftamız bitti,ikinci hafta ise yarım günden biraz fazla şeklinde devam ettik.Tam gün olana tek sabahları baba bıraktı öğleden sonraları ben aldım.Artık 8'de çıkıyor 5'te geliyor benim minnom.Servisle gitmeyi sevdi ama arada "arabaaaaa arabaya binmem lazım" diye tutturuyor tabi.Aa birde araba kırmızı olmalıymış! 
  Bir sabah kalktığında "hadii okul gidelim,arkadaş gidelim anne kalk" diyorsa ertesi gün gitmemek için ciyak ciyak ağlayabiliyor.Ama her akşam inerken mutlu:D Servisteki sorumlu bayan zaten okulda da yardımcı ablaları.Servis şöförümüz emekli ve düzgün bir amca.Takım elbiseli,traşlı,düzgün konuşuyor.Bunlar artık önemli çünkü servis şöförlerinin çoğu şehir magandası.Haberlerde hep kavga eden,bıçaklı yaralamaya karışan,taciz eden servis şöförleri var! Offff offf Allah korusun tüm yavruları.Neyse İceoğlan kahvaltı,öğle yemeği ve ikindi kahvaltısı dedikleri şeyi okulda yiyor.Peynir,domates gibi şeyleri hala yemiyor tabi ama haşlanmış yumurta yemiş olması beni çok şaşırttı.Masadan kalkıp dolaşmadan (evde ayakta sürekli) yemeye çalışmış.Elleriyle yediği için sürekli üst baş değişiyor:) Fazla üst baş alıyorsun diyen anneme kapak olsun bu,dünya çamaşır birikiyor bir haftada.Neyse artık çatal kaşık kullanmaya çalışıyor,tam doymasada yiyor yada tadıyor.Ben eve geldimi kuruyemiş&meyve takviyesi yapıyorum.O gün çıkan yemeği beğenmediyse "bulgur yapp annemm karnım acıktııı" diye koşarak kucağıma atlıyor.
  Tuvaleti geldiği zaman söylemiyor tutuyor,öğretmeni götürmezse hiç söylemiyormuş.Utandığı ve alışma evresinde olduğu için olabilirmiş.Bakalım zamanla nasıl değişecek bu durum.
  Hikaye zamanı kalkıp dolaşıyormuş hehe totosu yer görmez minnakım benim.Grup oyunlarında katılımcı olması ve arkadaş edinmiş olması beni mutlu etti.Grup çalışmalarına dahil olabilmek evrimsel bir avantajdır.İstemediği bir derse geçileceği sırada isyan çıkarıyormuş.İstemediği birşeyi yaptırmak zor zaten.Evde sabır egzersizleri verdikler maket vs gibi ama daha bir arpa boyu yol alamadık.Doğal materyalli oyunlar en sevdikleri ki çocukta haklı bence.Koşmak ve hayvanlarla vakit geçirmek istiyor ama artık bu sosyal faaliyetlerede uyum sağlamasını en azından 5-6dk bile olsa oturup birşeyler yapabilmesini istiyorum.Gözle görülür bir değişim yok şimdilik ama bakalım neler olacak..

18 Eylül 2016 Pazar

İnaltı Mağarası - Sinop Gezisi

  Size çok güzel ve mistik bir yerden bahsetmek istiyorum.Sinop-Ayancıktaki İnaltı Mağarasından.
Bayram için Safranbolu-Sinop gezisine çıktık.Her zamanki gibi bilindik ve kalabalık yerlerin dışına çıkarak öylesine köy yollarını takip ettik ve muhteşemdi.O kadar güzel doğası olan bir yeri kendi insanının derelere,sahillere hatta ormanın derinliklerine poşetler dolusu çöp atarak kirletmesiyse beni çıldırttı.
  Her neyse Ayancık ilçesindeki köyleri geziyorduk bu mağarayı duyduk.Yolu çok zahmetli ve kötü! Yürüyüş severler için 14km Kanyon Parkuru varmış biz geç bir saatte gidince göze alamadık.Yinede birkaç km yürüdük.Oğlan yorulduğu için Ergo Carrier'ıma bağlayıp sırtıma taktım bebemi:) 14.300kg bebemi sırtımda görenler birbirini dürterek bizi işaret ediyordu:))) Halbuki çok rahattı ve ben zaten kondisyonluyum.
Arabaları aşağıda bırakıp bu fotoğrafta gördüğünüz taş yoldan mağaraya doğru tırmanıyorsunuz.Basamaklar biraz dik ve ara ara piknik masaları koymuşlar,burası o kadar güzel ki.
İnsanlar sürekli serin ve çok soğuk olduğundan bahsediyordu ama bence normaldi orman bu biraz serin olur tabi.. Yinede ince bir sweet bulundurmakta fayda var.
İçeride bir süre boyunca ışıklandırmalı yoldan rahatlıkla ilerleyebilirsiniz fakat yerler kaygan dikkat etmek lazım.Bizim minnak burayı çok beğendi.Tavana bakıp "wowwww şok acayip annemm" diyen minno için ilginç bir deneyim oldu.
Mağarayı gezip çıkınca dışarıdaki piknik masalarına oturup çay içtik.Taş ocakta yapılan köftenin kokusu çok güzel gelince tabiki hemen sipariş verdik.İyiki denemişiz gerçekten lezzetliydi! Bakın bu fotoğrafta oturduğumuz masanın manzarası.







6 Eylül 2016 Salı

Buluttan Şekiller

  Tipik bir balık burcu (Nasa'nın değişen takvimine göre hala balık yayyyy), iflah olmaz bir romantik ve hayalperest olarak bulutların şekillerini birşeylere benzetmeyi çok severim.Bazen terasta şezlonguma uzanır ve öylece bakarım.. Oğlumda benim gibi, beraber gökyüzünü izliyoruz ve şekilleri birşeylere benzetip sonra bunlarla ilgili hikayeler uyduruyoruz..kıkırdıyoruz.. 
  Neden sadece çocuklukta kalsın bunlar? Büyümek hayal kurmayı terk etmek mi demek? İçimde bir çocuğun olması benim hala küçük şeylerden mutlu olmamı sağlayan.Zaten pek koşuşturmalı,yorucu hayatlarımız var en azından kaçış yollarımız olsun.Biride bu olsun:) 
  Oğlum der ki "buu bulud benim cetsiye benziyooo,bindim ya ben cetsiii anne hıı dimi anne hıııı" :))))) Cetsi=Jetski

1 Eylül 2016 Perşembe

Hava Durumu Panosu - Weather Activities

  "How's the weather?" şarkısına bayılıyor benim minnak oğlum.Bende onun için mevsimlere göre hava koşullarını gösteren bu şablonları buldum.Şarkıyla beraber gösteriyorum.Hali hazırdaki müziğin üstüne, bende türkçe bir atmasyon "Bugünnn hava nasıl? Haydii gel pencereden bakalımmm" şarkısı yazdım ama orjinalini tercih etti nankör çocik:))) 
  Dışarıda havanın nasıl olduğuna bakıyoruz,sonra bu panodan bana havanın nasıl olduğunu göstermesini istiyorum.Çoğu zaman umurunda bile olmuyor tabiki:) Keyfi yerindeyse güneşli ve yağmurlu havayı gösteriyor.Bunun dereceleri,günleri,ayları,saatleri gösterenleri var fakat onlar için henüz çok erken.Geçen sene yaptığımı parçalamıştım.Tabi daha büyük çocuğu olanlar için uygun, buradan bahsettiğim şablonu inceleyebilirsiniz.
  Yeni bir şemsiye aldığı için sürekli yağmur yağsın diye bekliyor:)) Birde sipariş ettiğim yağmur botları gelse demek ki nasıl sevinecek zıpaa.
  Okul öncesi çocuklar için hoş bir etkinlik.Hem ingilizce hem türkçesini yapılabilir.Her havaya uygun şarkılarımız  da var.Çünkü ancak şarkılı türkülü şekilde ilgisini çekebiliyorum:)) Hava şartlarına göre hangi giysilerin giyildiğini gösteren oyunlarlada pekiştirilebilir bence.
missashleyfirstgrade.wordpress.com a bir bakın derim.
Bu sayfanın çıktısını alıp,renkli bir kartona yapıştırın.Odasındaki pencerenin yanına yapıştırıp, her sabah kalktığında havanın nasıl olduğuna beraber bakıp panodan da gösterebilirsiniz.