29 Temmuz 2016 Cuma

Ev Yapımı Ay Kumu&Oyun Hamuru

  Yazın balkonda,bahçede oynamak için onlarca güzel oyun var.Eğer etrafın kirlenmesinden benim gibi rahatsız olmayanlardansınız (süpürünce gidiyor hepsi noolcak) bu tarifler ile çocuğunuzla iyi vakit geçirebilirsiniz.
Daha önce burada tuz hamuru tarifi vermiştim.
Kinetik kumu yada oyun hamurlarını çoğu zaman hazır alsakta evde de hazırlamak oldukça basit.


27 Temmuz 2016 Çarşamba

Oyun İçin Oyuncak Gerekli mi ?

  Benim için değildi! Ama o zamanlar (anammm bu tanımıda kullandım ya vay ben kendimi nerelere atim off) "oyun oynamak" için binbir çeşit renkli,sesli,zeka geliştirici,motor becerisini bilmem napıcı oyuncak tuzağına düşmüş ebeveynler yoktu."Çocuk sokakta güzel" diyen, haftasonları avm yerine ilk buldukları yeşil alana yada sahile götürüp oynatan,piknik kültürü olan bir ailem vardı.Daha doğrusu benim kuşağımdan çoğu aile böyleydi.
Oyuncaklarımız tabiki vardı ama şimdiki kadar gerek duyulmuyordu.Çünkü sokakta oyun oynayabiliyorduk, alanlarımız vardı.Şimdi kenarda köşede kalmış minicik parklar (ki onlarında içi jimnastik aletleri falan dolu),rezidanslara sıkıştırdığımız hayal dünyalarıyla "duvara tırmanan" çünkü dört duvar arasında kalan çocuklarımız var!
  Hadi havalar iyiyken sahile, bağ bahçeye, yakınlardaki koruya gidebiliyoruz ama kışın avm içindeki ışıklı,gürültülü ve yorucu oyun alanlarına mecbur bırakılıyoruz:( Böyle yerlerdeki elektrik akımı yetişkinlerin bile başını ağrıtıp, yorarken çocuklarımızı nasıl etkiler bir düşünün.. 
Tabi bu arada fırsat bu fırsat diyen oyuncak endüstrisi "eğitici-öğretici oyun ve oyuncaklar" ile "oynadığı oyunlar gelişimi için yeterli mi?" diye kendini yiyen biz evebeynlerin imdadına koşuyor(!).Veee çocuklarımızı renkli,sesli bir yığın oyuncağın arasına bırakıyoruz:( Uzmanlar son zamanlardaki dikkat eksikliği yada oyun kuramama sorunu sadece beslenmeden değil bundan da kaynaklandığını belirtiyorlar.
  Halbuki doğal yoldan oyun kurabilen çocuklar daha sağlıklı gelişim gösteriyor.Bizim gözümüzde değersiz olan poşet,karton gibi şeyler çocuklar için çoook farklı anlamlar taşıyabiliyor.
Çünkü sınırsız bir hayal güçleri var ve biz "ona dokunma,bunu elleme" diyerek bunu köreltiyoruz.
          Bakın pis hobbit ayaklara:))) 
  Vakit buldukça mesire alanlarına yada poyraz,polonez,ağva taraflarına gidiyoruz ki çocuk topraklansın.Keşke evimin yakınında olsa hergün böyle takılsak oğlumla,resim yapsa,koşsa,böcekleri incelese,ağaçlara tırmansa.. 
Oyuncaksız zamanlarda evde bir sürü oyalanacak eşya bulduk.Uzun süredir aldığımız eşyaların kolileriyle önce oynayıp,boyayıp sonra geri dönüşüme yolluyoruz.Taşları boyuyor, tic tac toe falan oynamaya çalışıyoruz.Sandalyelerin arasına gerdiğim lastikten atlıyoruz.
Yaşından dolayı artık başka karaktere bürünme,taklit oyunlarımız çoğaldı.Hulk oluyor beni babası korsanmış ondan kurtarıyor:)
"Benn dodot annem" = ben robotum annem:)) Erkek anası olmak için doğmusSum:D 
   
  Aa birde evdeki yangın çıkış kapısının arkasında "ejjerhaa" yaşıyormuş falan birşeyler anlatıp duruyor,allahıım çenesi hiç durmuyor.Tabi bunların büyük kısmını hala benimle oynuyor..Tek başına oynadığı oyunlar maalesef çok az:( Ama oyuncaksız zamanlar oldukça eğlenceli ve yaratıcı tavsiye ederim.Enerjim oldukça daha sık yapıyoruz.Oğlum büyüdükçe oyunlar da daha eğlenceli ve anlamlı oluyor.
  


Ps: Yeni nesil ebeveynlerin draması; "çocuğumla yeteri kadar ilgilenebiliyor muyum?  "Oyun oynamak öğretici olmalı!" zorlamasını artık takmıyorum.Hiç bir oyunun boş boş vakit çekirmek olduğunu da düşünmüyorum.Böyle rahat böyle mutlu! Ayy birde asla bir oyunun ortasındayken "yemek vaktiiiii" diye hayal dünyasının ortasına dalmıyorum:) 
Veee hala küçük bir yerde yaşama hayallerim var..

  


    



25 Temmuz 2016 Pazartesi

Yaşa Göre Oyun&Oyuncak

  Sadeleşme çalışmalarım bazen yolunda bazen duraksayarak kimi zaman unutarak:) devam etmekte. Buradan "Sadeleşme Bölüm 1: Oyuncak Rotasyonu" nasıl ve neler yapıyorum kısmını okuyabilirsiniz.
  Şekerim oyun/oyuncak mevzuna iyice daldım ben.Elime geçeni okuyorum,araştırıyorum.Şimdi yanlış yaptıklarımı düzeltmeye çalışıyorum, tabi yine kendi düzenimize ve yaşam tarzımıza göre.Ama bu yaşa kadar böyle büyümüşüz alışkanlıklar cart diye bırakılamıyor.En azından bir farkındalık hali bile yeterli ha gayret Giz modundayım..
 Öncelikle illa "yaşına göre oyuncak" diye bir kavram bana çokta mantıklı gelmiyor.Çocuklar gelişim düzeyinin üstünde bir oyuncak ile oynayabilir pek tabi ama oyuncağın amaçladığı oyunu hakkıyla oynamasını beklemek çocuğa haksızlık olur.Gelişiminden fazla şeyler beklemek çocukları yorabiliyor.Yaniii çocuk oynayabilir ama evebeyn "ama burası şu işe yarıyor,onunla böyle oynanmaz" gibi komutlar ile çocuğu boğmaz ise! Çocuğa oyun oynamayı öğretmek bizim işimiz değil! 
Hatırlayın bir eskiden radyodan falan araba yapan çocuklar vardı, bu onların yaşına uygunmuydu ki? Kardeşim sadece meraktan müzik setini sökmüştü, parçalarıyla başka birşeyler yapmıştı:) Şimdi pek duymuyorum böyle şeyler.
  Tabiki çok karmaşık ve büyük yaş grubuna göre olan oyuncakları bu genellemenin dışında tutuyorum.Zaten her aile az çok çocuğunun neyi becerebileceğini ve ilgi alanını bilir, ona göre alışveriş yapar.Doğum gününde İceoğlana +6 yaş yazan bir oyuncak hediye gelmişti.Oğlum yapamadığı bu oyunda inanılmaz hırslandı ve bir daha o oyunu oynamak istemedi.Öğrendim ki çok karmaşık oyuncaklarda çocukların özgüvenini azaltabiliyormuş.. Böyle oyuncakları ve daha erken dönem oyuncaklarını kaldırdım.Şimdiye kadar nasıl düzenlememişim bilmiyorum.
  Minnakımın sevdiği tarz oyuncaklar genelde +3 yaş ibareli ve 18 aylık olduğundan beri onlarla oynamayı seviyor.Belki biraz maliyetli oldu fakat verdiğimiz paraya değdiğini düşünüyorum çünkü onları çook seviyor ayrıca çok sağlam ve güzeller.Bu oyuncaklar ile kendi kendine oyun kurabiliyor.
  Sosyalleşmesini engelleyecek oyunlardan ise uzak tutmaya çalışıyoruz.Arada tabletten lego duplo ve benzeri birkaç oyunu (kontrolümüzde) oynamasına izin veriyoruz.Yaşıtlarının zombi kovaladığı oyunları görünce içim ürperiyor yahu.Ben çocuğumun içinde savaş ve silah olan oyunlar yada görseller görmesini istemiyorum.Herhangi bir canlının yok edilmesi üzerine kurulu bir oyun,çocukta zamanla bunun normal olduğunu düşünmesine ve çevresine saldırgan bir tutum göstermesine sebep olur.
  Bu aralar yaşına uygun olarak daha çok fiziksel aktivitelerin ağırlıkta olduğu oyunlar oynuyor.Özellikle tırmanma merakı var.
  Eskilerden klasik deve cüce,önünde arkasında,ip atlama,basketbol,saklambaç gibi oyunlara da devam.Taklit oyunları çoğaldı ve konuşmasına faydası çok oldu.Hayvanları taklit edip,karakterine bürünüyor.Doktorum ben kontrol edebilirim diye koşup bebekleri ambulansa tıkıyor:) Diş doktoru olmak favorisi yalnız.Böylelikle meslekleride anlamaya başladı biraz.Polis,itfaiye,pilot,öğretmen,pizzacı olabiliyor ve bunları izlemek için bilet istiyor "bılı bılı vermeden yok".Bılı bılı para cınım evet el kadar çocum gösteriyi ücretli veriyor:))) Daha önce anlatmıştım para konusunu "çocuk ve para" etiketinden bulabilirsiniz.
  Artık evimizde birde muhabbet kuşumuz var onun için bir hoşgeldin yazısı hazırlarız:) "Mimi" nin peşinde baya vakit geçiriyor.Suyunu ve yemini yenilemem gerektiğini hatırlatıyor."üffff kaka yapmış çabuk silelim" diye peşinde dolaşıyor.Evcil bir hayvan güzel değişikliklere yol açtı.Tabi mimi bizden ne kadar memnun o tartışılır:D 
  Yaşından beklendiği şekilde kağıt kesme yada kule dizmede pek iyi değil hatta istemiyor bile bende zorlamıyorum.Mutfakta sorumlulukları biraz arttı etrafı batırmadan mikseri kullanabiliyor,çorbasının içine neler koyulacağını tarif ediyor.Şimdilik aklıma gelenler bunlar.Yani hala masa başı etkinlikler ile değil günlük hayattan işler ile devam ediyoruz.


Ps: Daha önce bahsettiğim için oyuncaklarda cinsiyet ayrımı gözetmediğimi tekrar tekrar belirtme ihtiyacı duymadım.Her türden ve renkten araba,bebek,mutfak aleti,ütü,deney seti ile oynuyor.





22 Temmuz 2016 Cuma

11.22.63

  Selam millet sizlere bir dizi tavsiyem var.Spor yaparken izleme fırsatım çok oluyor,aklım dağılıyor falan..beğendiklerimden de tavsiyelerde bulunurum artık:) Eğer komplo teorilerinden ve gerçekle bağlantılı hikayelerden hoşlanıyorsanız üstüne birde zamanda yolculuk eklendi mi ne güzel olur diyorsanız 11.22.63 tam size göre! 
  Sadece klişelerden uzak ve akla gelen ilk üç şekilde bitmeyen final bölümü için dahi izlenir.1960'lı yılların ambiyansı,müzikler,danslar,kıyafetler hele birde o arabalar.. Öncelikle kitabını okumadığımı belirteyim o yüzden sağlıklı bir kıyaslama yapamam.8 bölümlük mini dizi şeklinde olması çok iyi olmuş.Oyuncular gayet başarılı,klasik hollywood sarışını Sadie dahil..o nasıl bir gülüş yahu?

       ----sonrası ağır spoiler içerir----

  Mantık hataları tabiki var (geçmiş sadece bilinçli yapılan düzeltmelere karşı koyuyor mesela) ama bu beni çok rahatsız etmedi.Benim takıldığım nokta JFK kurtulduktan sonrası ile ilgili çok üstün körü birkaç bilgi verilmesi oldu.Toplama kampları neden kuruldu hacı? Üçüncü dünya savaşı mı çıktı? Jfk savaş karşıtıydı ki öldürülme sebebi buydu. Ülkeyi bombalayan kim? Öldü gitti daha mı iyi oldu diyorsunuz yani? 
  Hakkında zilyon tane komplo teorisi olan bir suikastı,derin devleti aradan çıkarıp tek başına delinin birine bağlamak enteresan olmuş.
  Çıkarılan ders; akıllı ol zamanı fazla kurcalama başın derde girmesin! Geçmiş insan müdahelesiyle değiştirilmeye çalışıldığında direnir.İnsanın değiştirdiği bir olayın tüm alternatif sonuçları,değiştirilmeye çalışılandan daha olumsuz sonuçlanır.
 Bu arada bir çok beğendiğim filme göndermeler var.Sports almanac görünce herkesin aklına "Geleceğe Dönüş" gelir herhalde.Birde vurulma anının fotoğraflarında gibi yaşatan bir an oldu gerildim orda..güneşli havada elinde şemsiye tutan o adam var ya o adam kesin birşey var onda:) 
  Mr.Amberson'un okulda Harry'e sarılıp özür dilediği sahne ise çok dokunaklıydı.Çok sevdim ben Harry'i onun hayatı daha farklı olmalıydı:( Bir dön o çocuğun hayatını güzelleştir yoook varsa yoksa Sadie.
Ondanda birşey çıkmıyor zaten.Dans ederlerken "Güzel bir hayat yaşadın mı?" demesiyle içimi bir hüzün kapladı ki offf.. Son dansları sırasında düşündüğüm tek şey "sen 2016 da yaşa ama ruh eşin 1960'da yaşıyor olsun,adaletin bu mu dünya?"

21 Temmuz 2016 Perşembe

Çini Eskizlerim

  Çini çok fazla sabır ve dikkat isteyen bir sanat dalı.Ben hamile kalmadan bir yıl önce başlamıştım ders almaya, oğlumdan sonra ara verdim tabi ama şimdi yavaş yavaş çizime başladım.Uzun bir süre sadece çizmekle meşgul olacağım sanırım.Minnak kreşe başladığında seramik dersi de almayı istiyorum bir süre.Ortaokuldayken Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın açtığı yaz kampına gitmiş ve ilk defa orada seramik ve kil ile tanışmıştım.Yaz okulu dünyaca ünlü seramik sanatçısı Jale Yılmabaşar ile tanışmama da vesile olmuştu.Bizlere horozlu resmini çizdirmiş ve ufak tiyolar vermişti.O yaz ve ertesi iki yaz Beykozdaki bir çömlek atölyesinde ders aldım.Korunun içinde,doğayla başbaşa.. Enerjinizi o sert kili yoğurmaya kanalize ediyorsunuz,yalın ayak bahçedesiniz,trafik gürültüsü yok.. Düşünmek bile rahatlatıyor.Bir iki sene sonra oğlumla beraber derslere katılıcaz umarım.Şimdi dediğim gibi sadece çizim aşamasındayım.Kendimi geliştirip,tasarlamak istediklerime karar veriyorum..
Çini eskizlerimden bir kaç örnek..



Biraz Huzur

 İnsan içinde gosteremedıklerı şiddetli antısosyal eğilimlerı, klavye başında gösteren hasarlı insanlardan uzak durmak için artık hissettiklerimi paylaşmak istemiyorum! 
  Geçte olsa anladım ki gerçek bile her ortamda konuşulmaz. Siyaset,din,spor,kadın hakları konuşmalarımı artık karşıt görüşlü dahi olsa insanlığını kaybetmemiş,saygılı kişiler ile yapmaya devam edeceğim.Her duyduğuna inanan,araştırmayan,okumayanlarla uğraşmak boşa giden zaman ve sinir harbinden başka birşey değil..
Nefret dolu söylemlerden,merhametten yoksun insanlardan uzak kalmaya çalışıyorum.Kimin neye inandığı,hangi partiye oy verdiğinden bana ne.. Ben sadece ayrışmayan,ötekileştirmeyen,görünüşüyle yargılamayan,vicdan sahibi insanlar olsun çevremde istiyorum.Buna hakkım var değil mi?
  Cahil değilim! Herşeyi de bilmiyorum! Okuyorum,araştırıyorum ve çoğu kişinin yapmadığını yapıp SORGULUYORUM!!! Çocuğumunda sorgulamasını istiyorum,hiçbirşeye körü körüne bağlanmasın.
Dinliyorum,anlamaya çalışıyorum,anlatıyorum bunlar hep kendimce..
 Dünya hepimize yetecek kadar büyük farkındamısınız? Biraz sevgi,anlayış göstermek zor mu? 
  

14 Temmuz 2016 Perşembe

Balkon Bahçeciliği

  Daha öncede bahsettiğim gibi artık farklı uğraşlarım var.Bu güzellikleri sizinlede paylaşmak istedim.
Kokuları o kadar güzel ki anlatamam.Sabah taze taze toplamakta işin en keyifli yanı.
Minnak sulama işini çok sevdi.Dedesinin ardından koşuyor sprey şişesiyle teker teker çiçekleri suluyor.
Ayy evet terasta birçok çiçekte var babam çok seviyor fakat ben hiç birinin ismini bile bilmiyorum.Nasıl bakıldıklarını babam biliyor.Daha sonra onlarıda paylaşayım dimi rengarenk insanın içi açılıyorlar.Adamcağız her gün işten gelince çiçekleriyle konuşuyor:))
Ben yediklerime bakmayı daha çok seviyorum hehe.
Yalnız bu konuda kendimi iyice geliştirmek istiyorum bir sürü site buldum okuyorum.
Kabak çiçeğinin bilen var mı? Dolması çok lezzetlidir mımmmm.