5 Mart 2016 Cumartesi

Darıca Hayvanat Bahçesi

  Bizim minnak hayvanları çoook sevdiği ve görebileceği başka bir yer de olmadığı için bir hayvanat bahçesi gezisi yapalım dedik.Fikir olarak canlıların kafeslere kapatılmasına karşıyım, ne olursa olsun yeterli alan sağlanamıyor çoğu yerde.Yani memnun gitmeyen bir tek ben vardım..Yalnız çocuk için çok güzel geçti!
  Ayrıca ülkemizde ki hayvanat&botanik bahçeleri avrupa da gördükleriniz gibi değiller maalesef.Yeşilliklerde mini piknikler,müzik dinletileri vs yok yani.Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ise benzerlerinden daha büyük ama imkanları ve alanları kısıtlı:( O yüzden bağışa ve gönüllü bakıcılara ihtiyaçları var.Uzak olmasa babam kesin giderdi atları çok sever.Bu arada atların yeleleri hiiiç taranmamış gibiydi fotoğraflarını hiç koymuyorum o yüzden:(
Çalışanlar ilgili ve yardımcı olmaya çalışıyorlar,bizim gördüğümüz kadarıyla hayvanlara da iyi bakıyorlar.
Bakımları maliyetli olduğu için,ee parkta biraz zor günler geçiriyor o yüzden evlat edinme sistemi var.Bazı kafeslerin yanlarında onların masraflarını karşılayan firmaların isimleri mevcut.
Meşhur bir Sherlock isimli aslanları var.Annesi genç hamile kaldığı için yavruyu kabul etmemiş ve bir bakıcı evde bakmış,büyüyüncede tek başına kaldığı bir yer yapmışlar.Çook güzel bir hayvan bence.Ziyaretçilerini pür dikkat izliyordu.
Kuşların olduğu bölüm cik cik vik vik sesten yıkılıyor.O kadar güzel renklerde kuşlar var ki biz bu bölümde baya bi oyalandık.Klasik yurdum insanı "hayvanlara yiyecek-içecek vermeyin" uyarılarına rağmen bu papağanlara çiğdem (çekirdek) uzatıyordu..
Penguenler camlarına yapışan minnaka ilgisiz kalmadı tabi, bir tanesi ve sürekli camda onun yanına geldi baktı,ters daldı falan bayıldık:)
Bu dişi aslan oğlumu kokladı ve baya da gözünü dikti sürekli kafesin etrafında onunla hareket etti.Çoluğun çocuğun maskarası olduk demiştir tabi naaapsın.
           Traktör buldukkk yayyy:)
İceoğlan bu aralar "püffff" diye tükürüp gülüyor (yavaş yavaş unutuyor ama hiç üstüne gitmiyoruz) birde karşı hareket hayvan üstümüze salyalarını bırakmasın diye Lama'yı görünce hemen uzaklaştık:)
Zürafayı görmeyi çok istemişti ama yuvası tadilattaydı.En çok fil için gitmiştik fakat fil yokmuş:( Bunun için ayrıca Bursa'ya gidicez havaların düzelmesini bekliyoruz.
Parkın içerisine çocuklar için soru-cevap şeklinde ahşap düzenekler ve ilginç bilgilerin olduğu tabelalar serpiştirilmiş.Oldukça hoş bir fikir bence.
   En sonda bir çocuk alanı var midilliler,gezici tren,akülü arabalar falan..
Yalnız normal çocuk parkına dahi jeton alıp giriyorsunuz.
Çocukların midillilere binebilmesi içinde bir alan var ki çok hevesli görünüyorlardı sırada beklerken.7D sineması var,trafik eğitim parkı var.
  Dilediğiniz bir hayvanla (belli bir ücret karşılığı tabi) fotoğraf çekilebilir hatta  besleyebilirmişsiniz.
  Haftasonları oldukça kalabalık olabiliyormuş erken gitmekte fayda var yani.Bizde sabah sakinliğinde rahatça gezebildik.Bahar da okul gezileri çok olduğu için haftaiçi de yoğunluk olabiliyormuş.Aslında senelik üyelik alıp baharda bolca gelinebilir.Bir kişi başı 35 tl verdik.Senelik üyelik daha da uygundu aslında.5-17 yaş arası öğrenci üyelik sistemi var.0-4 yaş arası ücretsiz dediler minnaka para ödemedik yani.Çıkışta mağazadan peluş hayvanlardan alalım dedim ama hiiiç ilgisini çekmedi bile.Aslında ben Tucan ve Zürafayı beğenmiştim ama neyse:)) 

Haftasonu için ailece izlenebilecek,gerçek bir olaydan alınmış,içinde hayvanat bahçesi olan bir film tavsiye edicem: Düşler Bahçesi - We Bought At Zoo.


2 yorum:

  1. :) gelin tabi bekleriz, haberim olsun mutlaka...
    ama bursada fil yok malesef :( gelecekmiş ama...
    olsun diğer hayvancikları ziyaret ederiz. bebeler de biz de tanışmış oluruz...
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy çok isterim aklımda zaten.Benim ki sürekli koştuğu için nefes nefese konuşuruz artık:))

      Sil