23 Aralık 2016 Cuma

Sadeleşebilenlerdenmisiniz cınım:)

Minimalist değilim.Ayrıca kendimi hiç bir akıma ait hissetmiyorum.Biraz şundan biraz bundan insanıyım galiba:)
  Daha yeni yeni eşyalara gerektiğinden fazla anlam yüklediğimi anladım.Ne kadar saçmaydı aslında ama sebeplerim vardı kendimce.. Uzman değilim o yüzden bunun sebebinin kritiğini yapmak bana düşmez ama az çok biliyorum neden..Mesela kitaplarım benim için hep hayattan kaçıştı..macera romanlarında yaşamak,bambaşka dünyalara girmek..
Birde anısı olanlar var diye ayırdıklarım vardı halbuki anılar zaten benim kitapları verdiğimde onları kaybetmeyeceğim.Bu hafta kutuladığım bir sürü kitap bağışladım.Tabiki bu herşeyi verdiğim anlamına gelmiyor kıııız o kitaplık için kaç para verdim ben boş mu kalsınmıştı:D Çocukken çoğu kitabımı annem zaten köy okullarına göndermişti.Bazılarına not yazıp ilk defa gittiğim parklarda ki banklara bıraktım,umuyorum yeni yoldaşlarıda aynı şeyi yapsınlar.Hangi gezegen yine ne durumlara girdiyse romantik balık burcu özelliğimi dürttü bu aralar:D
  Materyalist bir dünyada bu "sadeleşme" ütopik gibi gelsede başarabilen çok.Bundan mutlu olan ve haz alan insanlar var.Ve tabi bunu "moda akım" olarak görenler var.Bir ara raflar sadeleşme kitaplarıyla dolup taşıyor heryerde seminerler veriliyordu falan..
 Mesela özel günler dediğimiz aslında gayet normal olan zamanlar da çığrından çıkan tüketim çılgınlıkları var ben doğum günleri dışındaki hiçbir günü kutlamam! Sevgililer gününde illa ki parfüm,kravat,elbise,çamaşır,ayıcık,çikolata,gözlük,ayakkabı mı alınması lazım? Nesneselliğe takılmadan, sadece hoşça geçen vakitten tatmin olamayan bir eşi napayım ben? Özel manalar yüklenmeyen zamanlarda ise hediye almayı çok severim.
  Daha az eşya daha çok mutluluk getirdiği gibi az yemek de daha sağlıklı ve güzel görünmeyi sağlıyor.Sağlıklı ve güzel ama ben bunu yapamıyorum:( Yemekten inanılmaz zevk alıyorum.Zevk için yiyenlerdenim! Haftada en az iki yeni tarif deniyorum.Kahvaltıyı çok severim ve yeni mekanlar deneriz.Belki yavaş yavaş en azından daha dikkatli beslenmeyede başlarım yaş ilerliyor eskisi gibi kolay yakılmaz o kaloriler.Kararında alışveriş,yeterli eşya,az ihtiyaç daha çok gezmek için nakit ve zaman demek.. Her şekilde kazan kazan durumu var.Ben elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum ama eşimi bu işe çekemiyorum:( 
  Birde bu sadece tüketim çılgınlığımız ile alakalı değil.Kitapta diyor ki "Hayatımıza sonradan eklenerek ihtiyaç olduğuna inandırılmış şeylerden sıyrılmak,kurtulmak demek.Arınmak!" Bir iki makale okumuştum şuan hepsini ayrı ayrı hatırlayamadım ama karma bir alıntısı olarak; "Sağlıklı beslenmek,ruhu doyurmak.İster egzersizle,meditasyonla ister gezip tozarak,ister hobilerle.. Uzun zamandır tanıdığımız için ayıp olmasın diye görüşülen negatif bir arkadaş hatta belki bir akrabayı elemek ruhu hafifletebilir.Yalnız kalmak istemediğimiz için öylesine zaman harcadığımız ilişki bizi serbest bırakır.Sosyal mecburiyetten ilişki kurulan insanlar sadece fazladan yer kaplar,hayatımızı kalabalıklaştırır ve asıl ilgi görmesi gerekene odaklanmamızı zorlaştırır." Ahh bu son cümle!!! Başarmaya az kaldı.. 
  Daha az kalabalık,huzur ve güven verici,zamanın daha yavaş aktığı bir ev ortamı yaratabilmek benim elimde!
Her gün öğrenmeye devam ediyorum.
Less is the new more:)

22 Aralık 2016 Perşembe

Büyüyünce Ne Olucağn Yavrum?

  "Söyle bakim teyzene ne olucen büyüyünce çocuum ?" Hangimize sorulmadı ki? Ayyy hiç sevmez,pis pis gözlerimi devirir ve hep (annem tarafından) cimcirilmeyle sonuçlanan cevaplar verirdim:) Sana ne yani sana ne arkadaş,boş muhabbet işte.Çocukla gerçekten ilgileniyorsan sor en son hangi kitabı okumuş,en çok ne yapmaktan hoşlanır falan.Birde bunun daha gıcık versiyonu "en çok anneyimi seviyorsuuuuun,babayımıııı hı hı?" Allahtan artık böyle sorular soranlar kalmadı yada var da bana denk gelmedi(hayret!). Ama ilerdeki mesleğini merak edenler hala mevcut,çocuktan bir cevap almaya çalışma,yönlendirme vs..
Babanesi geçenlerde "doktor olda sen bize bak emi oğlum?" dedi bizimkide oyuncak dr setini kapıp "paran varsa hemen bakabilirim"dedi hahahaha:))
  Bir liste yapsaydım neler olmaz belli gibi.Resim yeteneği çöp adam çizmekten (ki onun bile hakkını veremeyen) ileri gidemeyen ananeye çekmiş çeke çeke..Ressamlığı listeden sildik haliyle heykeldi,çiniydi falan onlarıda geç.. Dans ve müzik ise hala revaçta.Geçen ay kreşte veli-meslek tanıtım etkinliği vardı farklı farklı meslek gruplarından anne&babalar mini sunumlar yaptı sanırım ordan aklında kalan bir iki şey oldu.. Kendi düşündüğü birşeyler de var; uçak pilotu olup,araba yarışlarına katılmak ve dağlara tırmanmak istıyormuş birde kedi istiyormuş,birde bisiklet,birde dans etmek:)) Xmas dileklerine bağladı iyice sona doğru ama hayali buymuş madem ne diyiim.Aa unutmadan uçak pilotu olunca insanların kafasına çokolata atıcakmış herkes mutlu olcakmış.Başlarından aşağı yağsın istiyorsun yani değil mi oğlum dedim "hayır kafalarına atcam mutlu olcaklar" dedi töbee töbee:D İşin şakası bir yana böyle bir listem tabiki yok ve daha çok küçük olduğunu biliyorum.Gün geçtikçe şuan sevmediği alanlara ilgi duyabilir belki yeteneği bile vardır kimbilir.Canı ne isterse öyle olsun,mutlu olsun,kendine yetsin en güzeli..

15 Aralık 2016 Perşembe

3. 30. 35. Doğum Günü :)

  Bu sene 3 senesi bir balonla üç farklı doğum günü kutlayabiliriz:)) O kadar süre şişik kalmıyor canım neyse bu sene büyük yada orta çaplı bir parti yok.Ama hepimiz 3lü yaşlarımızdayken bir foti çekimi yaptırmak istiyoruz.
 Ohhhh ordan oraya koşturup süs bulayım,hediyeler alayım,menü hazırlayım,davetiye yollayım derdide yok miss.Gerçi severek yapıyordum ama son zamanlarda çok şey yaşadık ve hiç enerjim yok maalesef, pastanın siparişini bile bugün verdim.Haftaya kreşte arkadaşlarıyla kutlama yapacak.Temasını kendi seçti "ben büyükkk büyükk bir pasta istiyorum annem,üstünde ayrın men olsun bide kaptan attiya olsun bide huuulk ez olsun." Tabisi bir koşu eminönü yapılıp tabak,bardak,peçete,masa örtüsü,balonlar,banner ve maske alınıp bir köşeye atıldı.
Bir gün önce süsleri okula bırakıcaz,ertesi gün 3 gibi orda olucaz vee pastamızı kesip evimize döniciiiz.Evde kendi minik çekirdek ailemizle pasta keseriz tabi.Annemlerde haftasonu illa bize gelin mum üflesin çocuk diyor eee çokolatalı pasta olursa neden olmasın:)) 
  Minnak bu sene herşeyin farkında arkadaşlarıda kutlama yapmış ya özenmiş sıpa kıyamam.Babaya,dedeye,dayıya hediye siparişlerini verdi bile.Sanırım seneye legoland gibi bir yerde eğlenebilir arkadaşlarıyla bilemiyorum artık ne ister o zaman..
Birde çocuklar için sağlıklı atıştırmalıklar bakayım dedim ama pek seçenek yok maalesef bunlarla idare ederiz..





12 Aralık 2016 Pazartesi

Yine Öksürük:(

  Ayy ne hastalıkmış be bitmek bilmedi:( Hasta çocuğunu okula gönderen ailelere buradan teşekkürü borç bilirim.Basit öksürük,hapşırık olayını kast etmiyorum bulaşıcı evrede olanlar için isyanım... 
  Basit birşey sümük yeşil-sarı ise gönderme işte hala bulaşıcı bunuda mı bilmiyorsunuz işinize mi gelmiyor anlayamıyorum:( Ayda bir kez muhakkak çocuğa hastalık bulaşıyor o da gelip babasına geçiriyor ohhhhh direk man flu mode! Biri bi koltukta diğeri yerde yaptığı minder,yastık,çarsaf ne varsa doldurduğu şeyin üzerinde öksürük,hapşırık,salya sümük içindeler.Bende sürekli portakal,nar,havuç vs servisi nane limon ve adaçayı yetiştirme telaşındayım.Isscacık buharlı banyo bide bir kaseye azcık viks koyup kaynar su döküyorum ve banyonun bir köşesine yerleştiriyorum ohhh rahatlasın açılsın burunlarımız.. Öksürük için gece soğan kes koy odasına demişti bir arkadaş hakikaten işe yarıyor yalnız kebapçıdan beter kokuyoruz:)) Annelerimizin kültürüne "her derde deva hasta çorbası" diye geçmiş tavuk suyuna çorbada yaptım pek rağbet görmedi.. 

  Günde 4 kez nebulizer ile soğuk hava veriyoruz,bol c vitamini mevsim meyveleri ve en az ilaçla atlatma derdindeyiz.Offfff valla bir bitsin şu durum önce evi kırklayıp sonra doğru termale gidicem misss..Şimdi yastık kılıfı ve çarşafları,havluları sürekli değiştiriyorum,her odayı günlük havalandırıyorum,temiz havaya yarım saat olsun çıkıyoruz,yastık yorgan ne varsa her hastalık sonrası yıkıyorum.Turplu ballar,ayvalı ıhlamurlar vs ile takviye yapıyorum.Bakalım bir iki güne atlatırız umarım.. Ateş ve halsizlik yok çok şükür çocukta ama koCca her yeri et kırığı:( 

Bir iyileşsinler bende hasta olma hakkımı kullanıcam! 

6 Aralık 2016 Salı

Çocuklar Mutfakta

  "Bir çocuğun sorumluluğunu elinden alırsanız daha az sorumlu hale gelir." Bu sözü güzelce çerçeveletip evin en görünen yerine asasım var!
Oğlumla mutfakta vakit geçirmeyi sevdiğimi herkes bilir.Kızanımız,laf edenimiz çok ama onlar 25 yaşındaki çocuğunun önüne meyve soyup verenler ve birde sürekli yemesi için hatırlatmada bulunan anneler olduğu için pek dikkate almıyorum:) 
  Oldukça pratik, tehlike seviyesi çocuğun yaşına ve becerilerine uygun şekilde olan bir sürü şey var yapılabilecek.Kahvaltı bıçağıyla muz kesmesi,portakal&mandalin suyu sıkmaya çalışması,hamur işlerinin üzerine çırptığı yumurtayı sürmesi,kurabiyelere şekil vermesi,tabağını mutfağa kendi götürmesi.. Bunlarda şimdilerde "montessori pratical life" aktiviteleri olarak yeni uygulanmaya başlandı ama yerlere örtüler serip,çocukları önlüklere plastiklere sarıp,elinde peçeteyle hazırda bekleyip batan yerlere anında müdahele etmek suretiyle uygulanıyor çoğunlukla:))) Tamam kimse evi batsın istemezde bu kadar sıkılmaz çocuk yahu temizlenir yani ne var,yıkanınca geçmeyen birşey kaldı mı nar yada duttan başka? Bilemiyorum.. 
Sosyal medyada ağırlıklı olarak yabancı aileleri takip ediyorum ve çocuklara verilen sorumlulukları,yapabildiklerini ilgiyle izliyorum hatta kendime örnek alıyorum.Bunu montessori özentisiyle yarım yamalak yapanlardan olmak istemem zaten hayat felsefem de buna uygun değil.
  Biz yeni olarak kesici aletlere geçtik.Sebze soyucuyu yavaş yavaş kullanmaya başladı ne kadar denerse o kadar güzel alışacaktır bence.Bazen instagrama videolarını yüklüyorum annem yada teyzelerim hemen mesaj atıyor:) "Kesti kesecek elini,portakal verirken önlük giydirsene heryere aktı yapışş yapışş ahh" Bende "3 yaşındaki hangi çocuk önlük giymeyi kabul eder merak ediyorum teyzuş?" yazıyorum bi bakıyorum kızgın suratının fotoğrafını göndermiş:) 
  Bu soyma işleminde ilk gün elinde küçük bir sıyrık oldu.Lafçı çocuk haftasonu hemen anneme anlatmış haha kadın mafolmuş tabi.Yavrumun elinde minicik kesik bile olsa üzülüyorum bende ama birde çocuğa güven geldiğini görüyorum hoşuma gidiyor."Anne bak kesildi,kan geldi hadi yıkayalım elimi.Birde robotlu bant takalım olur mu?"diyor.Yarabandını gösterdiğim çekmeceden alıp getiriyor.Bence sorumluluk alabiliyor olması güzel.
  İceoğlanı anneme bıraktığımda,üstünü batırdığı için,kendi yedirmeye çalışıyor ee çocukta orda birşey yemiyor tabi.Hadi buna birşey diyemiyorum ama pasta bıçağı kullanmasına tepki göstermeleri tuhaf değil mi? Babamıda yandaş yapmayı denemiş ama o zaten makas,çakmak,çakı,iğne iplik vs herşeyi ilkokula başlamadan bir çocuğun öğrenmiş olmasından yana o yüzden ters tepmiş:D
 Mutfaktada hergün gün bir işe yardım etmesini sağlıyorum.Pilav tenceresini yere indiriyorum tabağına istediği kadar kendi koyuyor,meyvalarını yıkıyor.Sebze soyucu denemeleri hergün devam ediyor hatta sırf bu yüzden havuç yiyor olabilir:) Portakal ve limon sıkmaya çalışıyor olduğu kadar.Videolarını instagrama koyuyorum bazen:) Ispanakları saplarından ayırıyor ama daha üçünçü bağa gelmeden sıkılıyor,klasik:D 
Erişteleri pizza kesiciyle yampirik yampirik kesiyor.Yapabildiği kadar uğraşıyor işte.Ben onun her işe yardım etme hevesini ve kendi kendine yetebilmeyi istemesini seviyorum.Çocukların kendi becerilerinin farkına varması ve bu konuda desteklenmelerinin önemli olduğuna inanıyorum.

 

25 Kasım 2016 Cuma

Yetişkin Saati Uygulaması

  Heyyy biz 3 sene sonra "yetişkin saati" uygulamasına hele şükür,en sonunda,nihayet geçmiş bulunuyoruz.Çocuğu emanet edecek insanı olmayana zor bu işler cicim.Kaç senedir ilk defa sinemaya gittim,ilk defa kocCamla başbaşa yemeğe çıktık vs. Gerçi bi cacık ta yokmuş yada benim hatırladığım gibi değilmiş:D Ay yok yok benim beklentim büyüktü ondandır herhalde.Hayır vazgeçtim sorun kesin benim odun kocCamda,gerçi bende rezaletim daha 3.kadehte esnemeye başladım:) Birde sadece bana mı oluyor etrafta tutulacak oyuncak,çekiştirilip peşine koşulacak çocuk olmayınca elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemiyorum:) 
  Neyse artık annem ve babam ayda iki kez,bir kaç saat torun bakmaya gönüllü oldular,eşimde çocuğu bırakmaya hazır olunca(!) kendimizi sokaklara attık.İlk önce izlemeyi çok istediğim bir film vardı ona gidelim dedik,biletlerimizi aldık sonrada vakit gelene kadar mağazaları dolaştık.Geçen ay mobilyaları değiştirmiştik o yüzden eksiklerimiz vardı rahaaat rahat aksesuar mağazalarını gezdim.Sonra kendimize ayakkabı vs bakarız derken yine çocuğa bir sürü şey alıp,evin reisine ise sadece bir gömlek ile alışverişi tamamladık.Eee birde kahve içelim yeni filmlere bakalım derken vakit geldi mi? Sonra filmde bitti.Sinemadan çıkınca yemeğe gittik kiii zaten orada bi acaip oldum.Hadi alışveriş ve film sırasında bir iki saat oyalanmıştık da konuşmak zorunda kalmamıştık ama yemeği yiyeceğimiz mekana gelinceeee.. Kaldık mı bir başımıza eşim ve ben,karı kocCa,anne baba,edi büdü,koçişkolatam ve evisinin valideğ sultanı:)))))mannak yaw bu hatunlar hahaha.Neyse siparişler gelene kadar içkilerimizi söyledik ben mezelere giriştim bir yandan "gelsede şu yemek zaten öyle vakit geçer gider,niye telefonu çalmıyo biri iş için arasaydı,sıkıldımmmmM,oğlum ne yapıyor acaba,manikür vaktim gelmiş,ayyy aman tanrım ellerim nasıl kurumuş sanki winterfell'de yaşıyoruz,aa iyi hatırladım acaba game of thrones ne zaman başlıyor bi guugla bakim" falan derken kocCam bir dürttü beni:D "Düşünürken daha hızlı yediğinin farkında mısın?" -neeee? "Bak karşıda dans salonu var herhalde diyoruum,ne komikler salon dansı yapan mı kaldı?" diye devam etti.O uzun sessizlikleri hiiiç bozmaz beni daha çok gerer ama bu sefer konu açtı!?! Ay ben şok:) Bayaa muhabbet ettik bu arada yemeninde içmeninde ayarını kaçırdım tabi "freedoooom" diye bir ruh hali,bir yandan "çocuk annemleri pelteye çevirir,başlarını şişirir bir daha da bakmazlar iç Giz iç boşver,bu kesin ilk ve son" diye kendi kendimi şişirdim.Sonrada ayvadan halledice göbüşümle Kadıköy sokaklarında bir utanç yürüyüşüüüüüüüüü yapmadım tabi kıııızzzz hahaha üstüne birde tatlıcı aradım:) Hayır neden deli gibi yemeye vurdum kendimi onu anlayamadım? 
 Bunlar hep acemilik tabisi sonraları düzeldim.Artık "normal" çiftler gibi çıkıyoruz.Bazen kuzenime fotoğraf atıyorum artık ne şekildeysem "oooo oğlan yok belli" diyor:))) 
  Benim ballı lokmam "sen babayla gez bende dedemle oynarım güzel olur bence" diyor yani onun açısından sorun yok,olsaydı zaten üzmezdim minnağımı.
Neyse ben şimdi düşünüp konu bulayım yarın için:))))) 

21 Kasım 2016 Pazartesi

Okul Sonrası Beslenme Düzeni

   6 ay kadar aralıklarla yazdığım beslenme,ekgıda etiketli yazılar ile oğlumun gelişimini takip ediyorum.Eski yazılara bu etiketlerden ulaşabilirsiniz.
  İceoğlan okula başladıktan sonra hayatımızda bazı değişiklikler oldu tabi.Oyun dikkat süresi biraz daha uzadı (ama yeterli değil),odasında tek zaman geçirmesi ve öz bakım becerileri gibi.Beslenme ise bayaaa değişti diyebilirim.
  Okulda tencere yemeği pişiyor,organik,temiz ve özenliler.Tüketilen markaları biliyoruz,kızartma yok,çok şekerli gıdalar zaten yok.Sabah kahvaltısı,öğle yemeği ve ikindi vaktide kek,poğaça,meyve,kurabiye gibi yine kendi mutfaklarında pişen atıştırmalıklar yiyorlar.Sabah kahvaltıları açık büfe şeklinde tahin-pekmezde var,gözlemede,reçelde,haşlanmış yumurtada.Arada tost yada omlet veriyorlar.Öğlen yemeklerinde mutlaka çorba ve iki çeşit yemek oluyor.Mantı yemeyen tek çocuk benimki:D Süt asla içmiyor(hala) ama okula başladığından beri domates(ağzına sürmezdi) yemeye başladı! Peynir tadıyor,kıymalı kabak yada tarhana içiyormuş mesela.Evde ıspanak gördüğü zaman "bu okul yemeği evde yiyemem" diyor bende "iyi başka yemek yok aç uyursun o zaman" diyor ve yemeğime devam ediyorum.Cidden aç yatırıyorumda ertesi gün daha çok yiyor yada bazen az az tadına bakıyor.Eğer "bugün yemek bu var başka birşey yok!" dersem masadan kalkıyor aç kalacağını artık öğrendi o yüzden gelip biraz tadına bakıp gidiyor.
  Okula başladığından beri akşam yemeğini az yemeye başladı.Öğretmeni ve müdiremiz güzel destekliyorlar okulda ama evde söz geçmediği oluyor işte.Belkide tok oluyor yada sadece meyve&kuruyemiş yemek istiyordur diye zorlamıyorum.Köfteyi artık yememesine üzülüyorum çünkü başka et yemiyor:( Henüz gelişim çağında vegan olması için daha erken! Önümüzdeki ay 3 yaş rutin kontrolüne gideceğiz bakalım doktor gelişiminden ne kadar memnun kalacak..
  Beslenme uzmanı et sevmeyen çocuklara daha çok baklagil sunabilirsiniz dediği için kurufasulye,barbunya vs haftada iki kez muhakkak yapıyorum.Taneli şeyleri yemek çocuklarında hoşuna gidiyor.Oturmayı hala sevmiyor mama sandalyesi iyiydi bir yere kaçamıyordu şimdi bazen oturup yiyor bazen geziniyor.Şikayetçiyim bu durumdan ama çok katı müdahele etmiyorum.
  Balık olarak sadece mısır unlu hamsi yiyor:)) Mısır unu dedesinin bahçesinden ve taş değirmende çekilme baya lezzetli.
  Mevsimi olduğu ama yemediği için bal kabağından kek yada pancake yapıyorum.Ispanağı poğaçaya katıyorum.Ayy valla arada bir hevesle değişik değişik şeyler deniyorum bazen sıkılıp sadece çorba yapıyorum.Havuç çok seviyor ama zeytinyağ ile birleşmediğinde içindeki vitaminlerden yararlanamıyormuş:( Acaba çocuk hergün o havucu boşa mı yiyor? 
  Sadece haftasonları krep üzerine sürmesi için bir tatlı kaşığı ovomaltine veriyorum.B12 ve malt içeren bir çeşit çokolatalı kahvaltılık ama nutella gibi zararlı değil.Türkiyede satılmıyor ama hindistan cevizi şekeri,avacado ve kakao rondoda çekip yapanlar varmış ben hiç denemedim.
  Sebze tüketimi sadece okulda artık evde istemiyor baklagil,bulgur,çorba,köfte gibi belli şeyler yiyor.En azından bir öğün orada tükettiği için içim az olsun rahat.Meyve alışkanlığı var ama değişik şeyler vermeye çalışıyorum.Babayı daha çok taklit ettiği için akşamları babaya portakal veriyorum o zaman gidip dibinde bekliyor,baba yedikçe minnakta yiyor.Yemeği sadece anne sunduğundan sanırım sıkılıyorlar,zorunluluk gibi geliyor ve ters tepebiliyor.Babayıda işin içine katınca daha iyi oluyor.
  Sabahları kalktığında bir tatlı kaşığı bal verip su içiriyorum:) Artık "bak bu sağlıklı","hımmm çok lezzetliiii","şu çok faydalıymış" demeyi bıraktım, banada sürekli böyle söyleseler bende istemem yemek.Özendireyim derken soğutmuşum çocuğu yok yere:( 
  Günlük olarak bir ceviz,kuru kayası,çiğ badem yada fındık az az tüketmesini sağlıyorum.Çok çeşitli gıda tüketmediği için meyve ve kuruyemişler ile desteklemeye çalışıyorum.Bağışıklığı güçlendirici çaylar veriyorum zencefilli limonlu mesela..keyif vaktimiz hadi karşıklıklı oturalım deyip:D 
Haftasonları daha kontrollü oluyor ama işin içine baba girdimi kaçamak mutlaka yapıyorlar:(  Bu yaşta ve kiloda bir çocuğun günlük tüketmesi gereken miktarı ve hangi çeşitlerden tahmini ne kadar yemesi gerektiğini tablo olarak vericek doktorumuz.Gerçi verse ne olur çocuk ne yese o yani.En azından az çok neler sunmam gerektiğini bilirim.Birde doktordan isteyen çokmuş ihtiyacı olmadığı halde balık yağı,vitaminler vs , ben yapay hiçbirşey vermiyorum ekstra desteklemeye ihtiyaç duymuyorum.
  Birde çok üşengecim hergün ne yapsam sıkıntısı yaşayanlardanım.Okul aylık yemek listesi gönderiyor bende ordan kopya çekiyorum:) Bu aralar yeni tariflerde paylaşırım birkaç deneme peşindeyim..
  

16 Kasım 2016 Çarşamba

İskelet Sistemimiz

  Kreşte bu ayın konusu "vücudumuzu tanıyalım" kiii tam da ben oğlanın odasına beraberce kesip biçtiğimiz ve craft kağıdına yapıştırdığımız 120cm boyunda sevimli bir iskelet resmini asmışken..
   Halloween koleksiyonunda h&m den br iskelet pijama da aldı hemde karanlıkta parlıyor yaa:)
  Sonra iskelet kardan adam sweeti ve iskelet eldiven:)) Bende pinteresten baktım hemen şöyle iskeletli,organlı vs nasıl oyunlar var acaba hazır ilgisini çeken birşey bulmuşken üç beş şey öğreniriz beraber diyeBirkaç gün sonra okulun kasım ayı programı geldi ve konu belli.Tamamiyle denk gelmiş oldu yani ve iyide oldu çünkü normalde öğrendiklerini evde hiç pekiştirmiyoruz ama bu farklı bir deneyim oluyor. "Aaaa ben bunu biliyommmm kaburga bu kaburgaaaa!" diye heyacanlanabiliyor:) 
Mide resmini çiziyoruz yediklerimiz nereye gidiyor,sağlıksız şeyler yersek ne olur,dişlerimizi neden fırçalıyoruz diye sohbet ediyoruz.Bir kağıt torbayı alıp üfleyip çekiyor ciğer taklidi yapıyoruz çok komik oluyor:) Belki sonra vücudumuz konulu çıkartma kitabı falan alırım ama bu konu hem eğlenceli hem öğretici.

12 Kasım 2016 Cumartesi

Sabır Öğrenilir mi?

  "Sabır öğrenilen birşey o yüzden davranışlarınızla çocuğunuza örnek olmalısınız hatta bazı oyunlar ilede desteklemelisiniz.." diye bir cümle kurdu okul müdürü geçen ki toplantıda.Sabır eğitimini araştırınca hep değerler eğitimi çıktı karşıma baktım tam istediğimi bulamıyorum bende Montessoriye başvurdum birazda Reggio Emilia..

  Aslında bu oyun bir "sabır çalışması" ama hem motor becerilerini geliştirmeye hemde renkleri tanıma,benzerlik yada farklılık ayırt etme vee el göz koordinasyonu geliştirmeye faydası dokunan baya çoklu bir çalışma! Bizim İceoğlan pek bir sabırsız,masa oyunlarını daha doğrusu oturmayı sevmeyen bir çocuk.Okulla geçen hafta görüştüm sınıfta oturmaya başlamış:)bir şikayet bu konuda pek yok.Ara dönemde öğrenicez neler yapıyor,nelerde eksik ve nasıl tamamlayabiliriz anlatacaklar.

  Kurulmuş hazır oyunları sevmediğini herkes biliyor zaten.Ama ara sıra böyle oyunlar,puzzle ve maketler ile bekleyebilme süresini yavaş yavaş arttırabiliriz diyorum bakalım..annesi babası tez canlıyken çocuktan aksini beklemek ise garip oluyor tabi.Minnak o fasulye ve barbunyayı ayırmaya çalışırken bende kendimi geliştiriyorum sabırla bekliyorum:D ikimizde gelişiyoruz hehe.

  Oyunun amacı beklesin sonucu görsün,sabretsin ama çocukum avuçlayıp üçer beşer yapıp, bitirip kaçmanın derdinde ahh ahh.Eskiden minicik taneli herşeyi evin dört bir tarafına fırlattığını düşündüğümde eee bunada şükür tabi.Videosu instagram hesabımızda var.Yaşıtları neleri yapıyor/yapamıyor diye kıyaslama yapmıyorum o yüzden şu kadar yapmalı,bu kadar zaman durabilmeli,şunları becerebilmeli vs gibi şeylere takılmıyorum.Gelişimini aydan aya ve kendisine göre kıyaslıyorum.Her çocuk farklıdır becerileri,gelişimi,istekleri ve eğilimide farklı yönde gelişir!   

Okula başlangıç ve yaz tatili zamanı arasında nasıl bir fark olacak merak ediyorum..



3 Kasım 2016 Perşembe

Neden? Neden? Neden?


  Öyle bir an geliyor ki uzunca zaman konuşsun "ahh bir anne dese,seni seviyorum dese yada ne derse desin konuşsa" diye ağzının içine baktığınız çocuğun karşısında dururken "oyyhhh ne zaman susucak acaba,önüne atıştırcak birşeyler mi koysam?" diye sessiz sessiz düşünürken buluyorum kendimi:) Yerken bile konuşabiliyor gerçi.
  Neden? Neden? Henüz 3 yaşlarında bir çocuk günde kaç kez "neden?" diye sorar? Daha kaç farklı ses tonuyla kafanızı şişirirebilir acaba sefkiliii pişikologlarımızın bu konuda bi fikri var mı? Yoksa "neden sendromu" olmasın:D Onu bilemem de beni sendromdan sendroma sürüklediği kesin.

-beyaz araba neden gitti baba?

-o eskidi bizde yenisini aldık oğlum.

-neden eskimiş peki?


-neden çiş yapıyoruz annem?

-çok sıvı tüketiyoruz herşey içimizde kalamaz değil mi?

-çiş içilir mi?

-hayııırrrrrr!

-hehehehe niye? 

-çünküüü piss

-neden pis,kim demiş?

-blablablsblabla anlatıyorum sonra

-hımmm anladım annem,peki neden? 

-laynnnnnnnn!!!


-neden yağmur yağıyor?

-neden hasta oluyoruz?

-neden uyuyorum ben uyumasamda olur?

-neden giyinmek zorundayız?

-neden gemimiz yok?

-neden bebekler büyür ben büyümeseydim,neden büyüttün beni?

-nedennnnn buzdolabı var ki?

-neden gemimiz yok?! (buna vereceğim cevap için sanırım biraz daha büyümesi lazım..)



-annem? 

-hııı

-bebekler nerden gelir?

-o nerden çıktı?

-çok ağlıyorlarmış rüzgar öyle dedi,annesi almış hastaneden ama hep ağlıyormuş,biz almayalım.Hatta imza verin bana,bana imza ver bebek almayacağız diye dedimmm!

*İmza olayını,çek vs gibi şeyleri babası konuşurken duyup öğreniyor,kimbilir daha neler neler kaydediyor o minik haliyle.


Çocukların sorduğu ilginç sorulara doğru cevaplar diye bir kitap vardı sanki şuan tam hatırlayamadım ama bakalım birşeyler bulup,okuyup,araştırmam lazım çünkü zor sorular hatta pek hazır olmadığım konulardan gelmeye başladı.

Ne çabuk büyüyorlar yahu..



24 Ekim 2016 Pazartesi

Aç Tırtıl Aktiviteleri -2-

  Bir önceki yazıda bahsettiğim biraz daha farklı fikirler bunlar hatta bazılarını (son üç resimi) direkt yazıcıdan çıkarıp hemen oynayabilirsiniz!
Hepsini tabiki başımın belası pinterestten buldum:)








Aç Tırtıl Aktiviteleri

  Yarın oğlum "haftanın çocuğu" kapsamında okula en sevdiği kitabı götürecek."Aç Tırtıl" kitabını çok seviyor, özellikle tırtılın cumartesi günü yediklerini ezbere biliyor:) İnstagrama videosunu koymuştum bir iki gün önce kitabı parmağıyla gösterip söylüyor,bir anne sormuş okumamı biliyor diye gahahaha yok artık:)) 
  Neyse örtmenimiz not düşmüş maile yanında hikaye kartı,kostüm,kukla gibi materyallerde olursa daha iyi olur denmiş.Bugün bende evdeki malzemeler ile birşeyler yaptım aslında vaktim olsa her çocuk için tırtılın şapkasını ve kuklasını yapmak istiyordum ama başka sefere artık..

Benim yaptığım bunlar;  
•Kelebeğin yaşam döngüsünü anlatan bir kart çizdim,kuru kalemler ile yaptım.

•Parmak baskısı ile rakamları çalışma.

•Caterpillar "C" harfini kesip oğluma boyattım ve tırtılın şarkısını yazıp,resmettiğim sayfaya yapıştırdım.

Dediğim gibi keşke bir gün daha vaktim olsaydı daha farklı şeylerde yapardım ama sizlere fikir olması açısından bulduğum "aç tırtıl aktivitelerini" bir sonraki postta yayınlayacağım.
Herkese eğlenceli vakitler dilerim:)





21 Ekim 2016 Cuma

Masterchef Jr.

   Minnak uyuduktan sonra genelde yemek&gezi programları yada history tv izliyoruz.Geçenlerde masterchef jr ızlıyoruz yahu el kadar çocuklar nasıl güzel ve farklı şeyler yapıyorlar.Her birine hayranlık duymamak elde değil o tavaları tek elle kaldırmaya çalışmaları,bir sürü kesici alet ve 9 yaşındaki bir çocuğun pürmüz kullanması(!) beni bitirdi...aferin zıppaya bak dedim.Türkiyede olsa yayından kaldırırlar,ertesi gün anneler kanalın kapısına dayanır hehe tamam abarttım ama ciddi tepki alırdı o bir gerçek.Yumurtasını çırpan çocuğumun videosuna "el kadar çocuk bunu yapsa ne olur yapmasa ne olur,çocuklar mutfaktan uzak durmalı çoook tehlikeli" diyenler çıktı:))) Sizi bilemem ama ben oğlumun az çok birşeyler yapabilmesini isterim ve bu konuda destekliyorumda!

  Programı en az bir kere izlemelisiniz bence.Macaronlar,cupcakeler,el yapımı makarnalar,tam kıvamında poşe yumurta ufuuuu neler neler yapıyorlar.Kendilerine güvenleri,süsledikleri tabaklar,bilmem ne sosunda marine edip çoğu yetişkinden daha güzel yaptıkları yemekler.. Ülkemizde bu programın bir benzeri var ama olmamış yahu yaratıcılıktan uzak tabaklar,özgünlükten uzak tarifler..  Cık sevmedim.Ama bundan sonra mastercherjr örnek alıyorum ayy ben yapamıyorum be öyle yemek sıpalara bak:) 

  Ben "dur sen yapamazsın" annesi değilim.Oğlumun yemek yapmasını,mutfakta bana yardımcı olmasını istiyorum kendiside bundan keyif aldığı sürece.Etrafı batırma ise başka bir konu zamanla el alıştıkça azalıyor o durum.Hala o blendır yada mikser kullanmaya çalışırken dolaplara hatta tavana fırlayan şeyler oluyor ama silince geçiyor sonuçta.Sorumluluklarıda gün geçtikçe artıyor.Eskiden sadece yumurta çırpardı şimdi tencereden tabağına yemeği kendi koyuyor,spatula ile krebini çeviriyor,baharatlama,bazen çorba karıştırma,yumuşak sebzeleri kesme,süsleme..olduğu kadar işte:)

Bir jr chef olsun demiyorum ama bence tek yaşamaya başladığında makarna ve menemene talim olmasın!


Ayyy birde bu ne tatlı değil miiii? Kırmızı olsa birde üzerinde "my little helper" yazsa tam benlik:)) 



14 Ekim 2016 Cuma

Muzlu Muffin

  Her haftasonu tatlı günümüz oluyor.Hem paketli tatlılardan uzak tutmuş oluyoruz hemde beraber birşeyler yapabilmek eğlenceli oluyor.Kurumeyveli mozaik pasta,kurabiye,bisküvili pudingli pasta yada muhallebiler gibi..o yüzden içinde biraz bitter çikolata yada az miktarda esmer şeker olmasını dert etmiyorum..Ispanaklı poğaça,kabaklı peynirli kek,patates salatası falan derken azda olsa sebze yemesinide sağlıyorum.

 

Kenarda sararmış,kararmış olan muzları değerlendirmek için pancake yada muffin yapıyorum.Başka yol bilen varsa önerilere açığım.

Muzlu Muffin


2 olgun muz

Yarım su bardağı süt

1 yumurta

Bir çay kaşığı tarçın

2 su bardağı tam buğday unu

1 yemek kaşığı ruşeym

Kabartma tozu

Vanilya özü

Yarım su bardağı zeytinyağ

3 yemek kaşığı esmer şeker


**İsteğe bağlı olarak ceviz ve rendelenmiş kaliteli bitter çikolata yoksa damla çikolata eklenebilir.


Muzu çatalla ezip süt ve yağ ile çırpıyoruz,yumurta ve damla çikolatayı ekliyoruz.Başka bir kapta karıştırdığımız kuru malzemelere ekleyip spatula ile yavaşça homojen hale getiriyoruz.Mikserle çok hamur oluyor elle yapmak daha iyi.

Kararmış olmasıda normal çünkü hem muz hem tam buğday unu derken açık renkli bir kek olmuyor. 

Benim oğlanın bunları hapur hupur götürdüğü video instagram hesabımızda var:))


Afiyet olsun.

13 Ekim 2016 Perşembe

SunCatchers Yapımı

  Kısa bayram tatilimizde hergün (elimizde telefon olmadan) uzun yürüyüşler yaptık.Yanımıza sadece büyüteç,meyva sepeti,su ve birde keten torba aldık.Torba çocukların enteresan bulduğu şeyleri toplamaları içindi.Bu mini keşif gezileri gerçekten harika ve öğreticiydi.Şuan bu ülkede bir orman okulu olmadığı için çok büyük üzüntü duyuyorum.Hijyen sınıflarda öğrenebileceklerinden çok daha fazlası doğada mevcut.Yanlış yerde yaşıyorum ben orası kesin.Oğlumla böyle daha çok vakit geçirebilmeyi öylesine yürekten istiyorum ki evren bunu hissetti bence.Temelli olmasada her ay kaçabilmek için bir köy evi lazım bize eşimle karar verdik bakalım..
  Neyse biri ergen,biri 9 yaşında sürekli sorular soran bir kız çocuğu ve tabiki benim minnak toplamda üç çocukla kendimi kırlara vurdum:)) Derelerin üzerindeki taşlardan sekerek karşıdaki bahçelere geçtik,İceoğlan buzağları onların anneleride bizi kovaladı:) Yapraklar topladık,kurtlar,solucanlar,kabuklular,kaplumbağlar neler neler gördük.İceoğlan dallardaki o tatlı sincabı görünce mutlulukla çığlıklar attı tabi hayvan korkudan nasıl kaçacağını bilemedi:) Kaynak suların dağdan usulca akarken kayalarda yaptığı yosunlara baktık ve dokunmaktan hoşlanmadılar.Sonra meyva&kuruyemiş molası verdik.Çimlere uzanıp dinlenmek istedim ama herbiri ayrı yöne giderken onu yapamadım..
Bir akşam üstü yürüyüşünde güneşin o sararan yaprakların üzerinden yansıyan haline aşık oldum. Bordo,sarı,turuncu,yeşil...öylesine güzellerdi.. O yüzden bu görüntünün bir minyatürünü penceremize taşımaya karar verdim.En başta koyduğum fotoğraf ona ait.Sonnahar yaprak kolajı.
  Aaaa dönünce birde babamın terastaki çiçeklerden mini bir tane daha yaptık.Bu daha canlı,missss gibi bahar kokuyor değil mi?



12 Ekim 2016 Çarşamba

Doğal Materyaller İle Aktiviteler

  Çeşitli eğitim akımları çocukların hayalgüçlerini geliştirmek ve yaratıcılıklarını,ufuklarını açmak için oyunlarının doğada bulunan materyaller ile desteklenmesinden yana.
  Ben zaten doğa tabanlı oyunları çok seviyorum.Plastik ışıklı,gürültülü vs oyuncakların bizi karmaşaya sürüklediği bir gerçek.Evdeki oyuncakların çoğunu dağıttım zaten ama tabiki vermek istemediği bir sürü oyuncağıda var.Tabiki günlük yaşamımızın içinde bu tarz oyuncaklarada mecbur kalıyoruz ama doğal olanın sakinleştirici ve öğretici etkisini bence taşımıyorlar.Kuru kum-ıslak kum,kozalak,kurumuş yaprak yada bir denizkabuğu hem duyusal oyunlar için oldukça ideal hemde değişken oldukları için sayısız oyun üretilebilecek kadar özeldir! Üstelik nasıl oynanması gerektiğiyle ilgili talimatlar,kurallarda yok.
  Bahçedeki üzümü beraber budadık ve dallarından beğendiklerimizi seçtik.Kuzeni onların batabilecek yerlerini güzelce kesti.Evdeki yün iple ve diğer iki kuzeniyle dallardan bir çerçeve yaptık.Çocukların hepsinin ilgisini aynı şeye çekebilmek zor sanırdım:)
  Herkese birer çerçeve yaptılar ve iki gün boyunca yürüdüğümüz yerlerden topladıkları yaprak,kozalak,palamut gibi şeyleri bu hatıra panosuna dizdiler.Fikri tabiki pinterestten buldum.Çok eğlenceli oldu ama yaprakların hangi ağaca ait olduğunu bilmediğim için üzüldüler.Bunlarıda öğrenmem lazım ilgili bir kitap,blog vs bulup! 
  Haftasonu akrilik boyalar bakıcam bu taşları ve sahilden topladığımız dalları boyamak için.Dalların uçlarına iplerle fotoğraflar asmayı düşünüyorum eğer yapana kadar aklıma yeni birşey gelmezse:D
  Bu arada kozalaklar ile büyük-küçük kavram çalışmasını fark etmeden yapmış oluyoruz.Taşları şekillerine göre ayırıp yada sayıp okulda öğrendiklerinide yine oyun ile pekiştirmiş oluyoruz.Hemde sıkıcı masa başı aktiviteleriyle ve yapay şekilde değil! 

Ev Yapımı Ranch Sos !


  Oğlum artık büyüyor ve etrafta,kuzenlerinde falan ketçap&mayonez kullanıldığını görüyor.Allahtan henüz istemişliği yok bende evde kullanmadığım için "ıyyyy hiç güzel değil böykkk,yoksa bende yerdim dimi" gibisinden ne olduğunu anlamadığım bir saçmalıkla çocuğu ikna etmeye çalışıyorum:D Evde kullandığımız bazı soslar var en çok pesto sanırım.Bunuda geçen sene baya yapmıştım hazır yine yapmışken buradan da yazayım dedim.İsteğe göre içerik değişebiliyor tabiki.



1 büyük kase yoğurt için;


1 diş ezilmiş sarımsak

1 tatlı kaşığı ince kıyılmış dereotu

1 tatlı kaşığı ince kıyılmış taze nane

2 yemek kaşığı inncecik kıyılmış taze soğan

3 yemek kaşığı ince kıyılmış maydanoz

Biraz tuz ve taze çekilmiş karabiber.


*** Arzuya göre sarımsak tozu yada mayonez eklenebilir ama sağlıklı olsun diye evde yapıyoruz,bunlara ne gerek var değil mi ? 


Köftelerin,patatesin,haşlanmış karnabahar yada brokolinin,kereviz sapının,tavuk bagetlerin,yufka cipslerin yanına iyi gidiyor👌🏻 İçine koyulacakların çoook ince kıyılması lazım birde çırpıldıktan sonra buzdolabında en az 15-20dk beklemeli.

Görüldüğü üzere alıp dolapta unuttuğum minik ağaçların uçlardan sararmaya başlamış, hemen buhara atıp sonrada sosumla afiyetle götürdüm.Oğlanda bir tane yedi ya o da bana yeter,daha çok kavanoza havucunu batırıp yemeyi tercih etti:)

Afiyet olsun..


11 Ekim 2016 Salı

Kreşten Gelen İlk Hastalık

  İceoğlanın ilk mektepli hastalığını maaaa aile yaşıyoruz.Önce ateş,ertesi gün ishal sonrada günde 5 defayı bulan kusma,üstüne bunlar önce eşimde onunki tam geçmişken bende oldu:( Şu hayatta en nefret ettiğim hastalık baş dönmesi ve mide bulantısıdır! Hamilelikte başıma gelmesinden en çok korktuğum şeydi çok şükür yaşamadım ama o kadınları şindi daha iyi anlafım böyle bir durumu aylarca çekmek... 
( bana çocuğumu hatırlatan bir Halloween süslemesi dip sos:)))çoook iğrencim evit:D )

  Doktorcuğum ve tüm okullu çocuğu olan tanıdıklar "ohhhh okulluda oldunuz gelsin grip,gitsin enfeksiyonlar" demişti o yüzden hazırda bekliyorduk.Okuduğuma göre okula giden bir bebe yılda 8-12 kez hastalanabilirmiş.İlk ayı vakasız atlatmamızın ardından şuan heryerde salgın olan "bağırsak enfeksiyonuna" yakalandık.Çocuğum bembeyaz oldu kıyamam,halsizlik yok maşallah ama kustukça korktu çünkü bebekliğinden beri hiç kusmayan bir çocuktu."annecim ben temizlerim sen üzülme" demesiylede beni bitirdi.Gören duyanda kızıyorum sancak hey allahım heyyyyy.Sarıldım,sırtını sıvazladım o kusarken destek oldum ,üstünü değiştirdik,muz vereyim dedim "hayır çıkartıyorum istemem" dedi:( Akşam doktora gittik kusma için bir şurup birde bağırsak florasını düzenleyici bir şase verdi.Şaseyi hiç kullanmadı ama şurup işe yaradı.İşin kötü tarafı aynı gece belirtiler bende de çıktı.. 
  Geçtiğimiz 24 saati yatıp,sızlanıp,uyuyup,banyo ve yatak arasında sürünerek geçirdim.Bu arada baba oğul dışarı çıkıp kahvaltı yapmış,oyuncaklara gidip gelmişler falan farkında bile varmadım.Ama o gün yemek yiyemediği için üzüldüm.İki gündür muz,elma,nane limon,peynirli tost ve haşlanmış pattis yiyerek besleniyorum.Bu akşam daha iyiyim çok şükür.
Bizimki çoğu hastalık düşünüldüğünde belki küçük bir şey ama sağlığımız için daha çok şükretmemiz lazımmış onu hatırlattı bana.Allah tüm hastalara acil şifalar versin.

6 Ekim 2016 Perşembe

Kulak Kıkırdağı Deldirme(yinn) !

  Evettttt 7-8 sene önceki günlerce süren ateşli,iltihaplı,sancılı ilk denememden ders almamışım demek ki gittim, herkesin tüm itirazlarına rağmen kulak kıkırdağımın içine ... öhömmm şey yani kıkırdağımı iç ettim dicektim:) 
(Flat ve Helix olmak üzere iki yeni delik açtırdım.)
  Acı eşiğim çok yüksek o yüzden birşey hissetmedim pek ama gözümü dahi kırpmamam adamı rahatsız etti.Zaten her halt onun yüzüne oldu, o soğutucu/uyuşturucu spreyi fısssssss diye dayadı yaktı kulağımı adi herif.Uyuşturmadan tak dedim o kadar, acımaz merak etme hadiiiii lütfen falan desemde ikna edemedim "yok yok acır yazık" diyor bide:D 
  Annemle dışarda birkaç işimizi hallettik dönerken aklıma geldi, girdim öylece işte.Annem yapmamam için ikna etmeye çalıştı tabiki:) Kadın kendini dışarı attı adam zımbaya benzer şeyi çıkarttığında. Hiç dayanamaz böyle şeylere, zaten bu panik atak anacığım yüzüne ben böyle oldum herhalde,bir çeşit tepki olarak.Ay neyse hadi deldiriyorum yapıyorum bi delilik, ikinciyi niye hemen yanına yaptırıyorum ki? Sorun bende valla, izninle Cerenciğim "senin anan bir salaktı yavrum" diyorum burada.. Acı,sızı,yanma vs yok ama acayip su topladı, dünden beri şıp şıp akıyorda akıyor omzuma doğru, bende silip silip terramycın sürüyorum.Bugün ikinci gün geçmezse yarın doktora giderim artık onlar çıkarır küpeleri ama "ben dememişmiydim" diyecek annem ve sevgili kocCam yüzünden şuan inat ediyorum.
 Bakınız ne cici duruyor yukarda o minik halkalar.Ay çok sinirliyim kendime önce dövmeyi yaptırsaydım keşke! Şimdi kocCamda razı olmayacak, bak başına neler geliyor vs diyerekten.Nçık nçık akıllanmam ben:p
  Ama bunlar hep 30 yaşa son sürat hatta bodozloma yaklaşıyorum diye bence.Yaş rakamdır derim ve takmam ama bilinçaltım öyle düşünmüyor olsa gerek.Motor almayı düşünüyordum hatta birkaç model bakmıştık ama oğluma baktım ve vazgeçtim.Bu ülkede olmaz en azından:( 
  Gidip kremimi sürüp yatayım bari.Çocikim bakıp üzülüyor "ben öpersem geçer" diyor.Birde dünden beri bana "neden yaptın annemm nedennnn? Nedennn?" diye de çemkiriyor ananesi kılıklı sıpa.
Hakikaten neden yaptım ki ben halihazırdaki 5 kulak deliği yetmemiş miydikiiii?

2 Ekim 2016 Pazar

Elma Pekmezi Dediğin

  Elmalar o kadar çok ki artık toplanamadan ağaçlardan dökülüyorlar.. 
Ne kadar üzücü değil mi? Yol boyu yerlerde elmalar üstelik çoğu çocuk meyve dahi yiyemezken.Zaten dünya çok enteresan bir yer oldu bir kıtada açlık başka bir kıtada obezite ile mücadele ediliyor! 
  Kısa Sinop tatilimize çok şey sığdırdık hemde bir sakinlik içerisinde.Salçalar,turşular,piknik,sabah yürüyüşleri,ıssız koylarda taş toplama,aile ziyareti.. Ben çocuklara eğlence olsun diye bahçedeki olmuş elmaları toplayalım dedim,elime örtü ve sepeti aldığımı görenler peşine düştü ve bu etkinlik aile boyu bir eğlenceye döndü:D Bir kaç saatin sonunda sepet sepet elma topladık(nüfus kalabalık yapılacak şeyler fazla fazla yapılıyor), babane evin önünde ateş yakıp kaynattı kaynattı sonra tülbentten geçirdi sonra yine odun ateşinde kaynatmaya devam etti.İki gün durmadan sürüyor bu! Ateş az az yanıyor ve kontrol ediliyor çünkü harlı olursa olmazmış.. Çook zahmetli bir iş ve kazan dolusu elmadan iki büyük kavanoz çıkıyor! O kadar uğraş dur o kavanozu ben zaten bir başıma yerim eve dönene kadar dedim sanırım o yüzden sakladılar:)) 
  Bol vitaminli,minarelli bir enerji kaynağı.Pekmez sevmem çocuğumada vermiyorum fakat bu daha katı ve kaşıktan akmayan hatta kaşııık kaşık yenebilecek kıvamda güzel bir tatlı alternatifi oldu benim için.İçinde hiç bir katkı maddesi yok üstelik çıkan organik artıkları kompost yapıyorlar.Oğlan elini daldırır hatta solucanlarla kimbilir neler yapar diye düşündüğümden oraya fazla yanaşamadım ama ilgimi çekiyor.Bu işi en kısa zamanda öğrenmeliyim! Bilen varsa bir el etsin.

30 Eylül 2016 Cuma

Fış Fışş Fırçala:)

  "Sabah kalktığımdaaa dişlerimi fırçalarımm,yemekten sonra ağzımı suyla çalkalarımmm da ta lala.." gibi son derece detone sesim ama sözleriyle uyumlu manasız hareketlerimle çocikimin diş fırçalama ritüelinin eşlikçisiyim. 
  Görüldüğü üzere o fırçalamaktan çok çiğniyor ama hakkını yemeyelim uğraşıyor ve çokta seviyor.Sorumluluklarının farkında bir çocuk,elinden geleni yapmaya çalıştığı için onu takdir ediyorum.
  Kendim dişlerime gerekli önemi vermedim hatta bir kaç gündür ciddi ağrı çektiğim için bugün kontrole gittim diş etlerinden tedaviye başlandı.Eşimin ki stresten olduğu için onu saymıyorum.Oğlum için çok daha dikkatliyim ama.2 ayda bir fırça yenilememiz tavsiye edildiği için gittiğimiz pedodontinin önerisine uyuyoruz.Çocuk diş hekimleri çocukların ilk dişleri çıktığı andan itibaren (bu bizde 5.ay civarıydı) gazlı bezle yada ıslak tülbent ile temizlik yapılmaya başlanmasını öneriyor.Henüz tükürme refleksi gelişmeyen çocuklar için ise günde iki kere macunsuz fırçalamak lazımmış.3 yaş civarında ise ise çocuklar için uygun olan (ben R.o.c.s kullanıyorum) diş macunlarıyla fırçalamak lazım.Ama en önemli detay çocuğun yemek sonrası mutlaka, özellikle şekerli gıda yenilmiş ise ağzını su ile çalkalamayı alışkanlık haline getirmesi! İceoğlan diş fırçalama alışkanlığı edindi ve seviyor.İlk diş hekimi kontrolü 1 yaşında oldu "korkmana gerek" bile demedim yok yere olumsuza kodlamak saçma geliyor bana.. Burada ilk diş muayenesinin nasıl geçtiğinden ve neler öğrendiğimizden bahsetmiştim.Şuan köpek dişi dediğimiz sivri olanlarda biraz lekelenme var ve rutin kontrolü yaklaştığı,bir sorun da olmadığı için bekliyorum.Bu sefer daha detaylı bir muayene olacak sanırım.Florür kaplama gibi uygulamalar hakkında bilgilendirmede yapacaklarmış gerekli mi bilemiyorum tabi.

28 Eylül 2016 Çarşamba

KocCamı Delirttim !?

  Koçişkoletam:D agahdhhfdsdh O ne yahu hehe neyse benim sevgili eşim,cağnıım aksi kocam uykusunda diş gıcırdatmaya başladı! İnkar da ediyor üstelik. Sonra ağzında yaralar çıkmaya başladı önceleri önemsemedi ama bir anda kan dolu kesecikler ve yemek yiyememe şikayetiyle bir düzine diş hekimi,dermatolog ve iç hastalıkları uzmanıyla görüştük.Bir ay böyle saçma sapan geçti.Verilen,uygulanan hiçbir şey işe yaramadı.
Yoğun araştırmalarım sonucu doktorası liken üzerine olan bir doçent buldum.(Onuda ben yaptım hiç beceremez böyle şeyleri.)Oral Diagnoz ve Radyoloji uzmanı bu doktorcum pek bir ilgili ve güleryüzlü.Detaylı muayene ve çekilen filmlerden sonra dedi ki "evladım bu stresten olur,psikiyatriye git,işi bırak,sakinleş".Özet olarak tabi böyle dedi bende somut birşey yapılsa dedim, tabi yanlış anladı hey allahım şu internetten bakıp hastalık bulan tiplerden sandı beni:) Tamam psikoloji pozitif bir bilim,psikiyatri ilaç yazabilir ve tıp okur onuda biliyorum da yinede elle tutulur kesin bir sonuç veremez! Göz doktoruna gittim verdi lazeri,çizdi bitti gitti iyi görüyorum evet ama psikiyatri öyle değil ki..bu adam kendini anlatabilecek bi karakterde olsa zaten uykusunda diş sıkacak hale gelmezdi.Sen karışma dedi bana doktorcuğum kibarca kocCamada eşini dinleme git sen dedi:D Halbuki ben onu belki senelerce sürüp,işe yararlılığı onun için tartışılır olan bu ilişkiden ve ilaçlara hiiiiç bulaşmadan yavaş yaşama götüreyim diyorum.İş yükünü hafifletelim,kendini bu kadar kasmasın diye uğraşıyorum ama yooook o işin başında olmazsa dünya durur sanan tiplerden olduğu için bu iş yaş.Herkesle ilgilenebilsin,istediklerine fazla beklemeden sahip olabilsin istiyor.Ama en çokta kendi işi olmasından sanırım.Son bir kaç senede pek kolay şeylerde yaşamadı.. Bir yerden birşey çıkar diye bekliyordum zaten ne yalan söyleyim.
  Pembik kurdağleli tost yapsam nede olsa #sunumönemli ya:) Acaba şitres atar mı accık bilemiyorum.Neşelendirelim diyoruz onda bile sinirlencek birşey buluyor gıcık şey hıhh..


Ps. Biyopsi yapıldı sonucu bekliyoruz..