19 Ekim 2015 Pazartesi

Bağımlı Çocuk mu Bağlı Çocuk mu ?

  Her anne-baba ailesine bağlı çocuk ister tabiki.Bazıları farkında olmadan yanlış yöntemler kullandığı için çocuklarını bağımlı hale getirir.Fakat bazıları da özellikle kendine bağımlı olsun diye uğraşır.Gideceği okula,yaşam tarzına,mesleğine karışır ve hatta eş seçimini yapmak ister ve yaparda! Bununla yetinmez çocuğunun ailesi üzerinde söz hakkı olsun ister, geline/toruna karışır ve birde bunun adı bizim toplumumuzda "saygı" dır.Büyüğe saygı denilerek dikte edilen şey (bu anlamıyla) tamamen zırvalık ve saygıdan çooook öte bir kavramdır halbuki.
  Anne-baba asli görevi olan çocuğun bakımını sanki ekstra birşey yapmış gibi "seni yedirdik,içirdik,giydirdik,okuttuk,büyüttük" diyerek sürekli kafaya kakalar.Karşılığında yaşlılığında kendisine bakılmasını ister.İşine gücüne karışabilmek ister.İsterde ister.. Şimdi düşünün böyle kaç kişi/aile tanıyorsunuz? Eğer Türkiye de yaşıyor iseniz eminim ki çokça.Saçımı süpürge ettim,yine de yaranamadım nesli:) 

 Şimdiiii gelelim şu bağlanma olayına.Çocuklar en baştan anneye bağımlı dünyaya geliyorlar zaten.Yeme,içme,alt değiştirme,yıkama,giydirme,uyutma.Sonra büyüdükçe ve kendi işlerini halletmeye başladıkça durum değişiyor.Yürümeyi öğreniyor,kendi yiyor,konuşmaya başlıyor.. Bu arada ailenin tavrı çocuğun tüm geleceğini etkiliyor işte."büyüyünce öğrenir" düşüncesiyle yemeğini ağzına tıkıştırıyor,ayakkabısını bağlıyor,parkta arkadaş buluyor,ödevini yapıyor...Bunlar da sürecin doğal akışını bozuyor.
Bakın yanında yatırıyor konusuna hiç girmiyorum, çünkü o çok farklı.Normal koşullarda çocuğun tek başına yatabiliyor olması,kendi odasında kalıyor olması önemli.Ama bağımsız yetiştiricem diye, bazen annesiyle yatmak isteyen çocuğunu yada hasta çocuğunu yanında yatırmamak ve bunun için ağlatmak daha farklı sorunlara sebep olur.Kucak istediğinde "aman alışır" diye korkmadan,doya doya sarılmalı.İhtiyacı olmadığı anlarda da kucakta taşırsanız o sorun işte.Sevgiyi doyasıya alan çocuk zaten özgüvenli oluyor,kendisini seviyor.
"Yapmaaa düşersin","ay şimdi kesicen biryerini","elleme","sen beceremezsin","dur ben yapayım"... diyeee diyeee çocuğu tırsak,korkak,her halta yanında annesini isteyen bir bebeye dönüştürmüş oluyoruz.Evet bunu biz kendimiz bile-isteye ve "ayyy kıyamamm" diyerek yapıyoruz.İşin kötü tarafı "bağlanma" sadece anneye olmuyor.Büyüdükçe işi onun yerine yapılsın diye bekliyor,alkol yada sigaraya kolayca bağımlı olabiliyor,sevgilisine bağımlı oluyor ve ayrıldığında şiddet gösteriyor,bırakmıyor.Spora yada yemeye aşırı düşebiliyor.Okuduğum tüm makaleler de bağlanmanın,yaş ilerledikçe farklı şeylere yönelebileceğini belirtiliyor.
  Geçenlerde bir komşum ile konuşuyoruz.Çocuğunun o hatırlatmasa akşam yemeği yemeyeceğinden yakınıyor fakat kahvesini bir solukta içip, "ayy dur meyve yer bu saatte vereyimde geleyim" diyor! Bahsettiği çocuk(!) 20 yaşında.Kendisi acaip tatlı ama tam anlamı ile helikopter bir ebeveyn.Benim annemde aynen böyle "helikopter anne"dir.Bu konuya sonra geliciiiz.(Evet majka yaptıklarını bir bir dökücem ortalığa) Helikopter aile nedir merak edenler buradan okuyabilirsiniz.Hatta en kısa zamanda birkaç örnekte vericem yakından tanıdığım birkaç aileden.

Çocuğunu düşündüğünden gezmeden koşarak döner,hizmet eder,etrafında pır döner,doktora götürür,her haltına koşar,meyvesini soyar,kıyafetlerini evin dört köşesinden toplar,kötü giden evliliğe çocuğu için dur diyemez,işten çıkınca kendine vakit ayıramaz,30 yaşında çocuğunu bırakıp ailesini görmeye memleketine gidemez.
  Çocuğunun kendince(!) iyiliğini düşünen,onun için endişelenen,hata yapmasına izin vermeyen aileler, aslında çocuklarının kişiliğini istismar etmektedir.
Son zamanlardaki moda ebeveyn akımları,ideal çocuk yetiştirme eğilimi,maddi manevi yatırımlarını çocuğa yöneltme,ben yaptım sen yapma diye aklı sıra rehberlik etme....Ben zoru gördüm o görmesin diye uğraş verme,çoğu zaman aşırıya gitme,kendinden daha başarılı olsun isteme,korumaya çalışma veeee bunlara karşılık çocuklarda; kaygı bozukluğu,özgüven eksikliği,kendini yetersiz görme,kızgınlık,panik atak,içe dönüklük gözlemleniyor.Son zamanlarda bir anda artan bu şikayetlerin sebebi, bizim davranışlarımızdan kaynaklanıyor aslında.
  Ben rahat bir insanım ve oğluma da güvendiğimi,kendisiyle gurur duyması gerektiğini sürekli söylüyorum ama eşim maalesef sabırsız,ağlamaya tahammülü olmayan,yanlışı gördüğü anda düzeltmeye çalışan,her isteği için başında olan bir baba.Ailesinden gördüğü, "bir büyük çocuğa emanet et sal sokağa büyüsün" felsefesi olduğu için çok çatışıyoruz.Son zamanlarda onunda rahatladığını hissediyorum aslında ama kalıcı bir çözüm bulmak lazım.Çocuğa çip falanmı taktırsak:) 
  

2 yorum:

  1. Var biliyo musun o çiplerden! Bu kadar abartan aileler var yahu... :D

    YanıtlaSil