İce Tatilde

    15 gündür oğlumla Kaş'ta tatildeyiz.Anane-dede çocuk bakım-eğlendirme servisini de yanımız da getirdik:) Bir ay boyunca etinden,sütünden faydalanıciiim ikisininde:))

  Tamam belki çok dinlenemiyorum ama (oğlan bana aşırı düşkün oldu da buaralar) olsun böyle de güzel.En azından temizlik ve yemek yapma derdim yok.Geleli sadece 6 gün olmuşken, yüksek ateşle gelen/gelmeye çalışan azı dişleri yüzüne sadece emmeye başladı yavrum.Elma dışında birşey yemiyor iki gündür:( Yinede keyfi yerinde suya gir çık,bahçede oyna derken vakit geçiyor.Annemin üzüntüsü,çocuk yemiyor diye beynimi yemesi dışında iyiyiz:))

  Sabahları 7 civarı kalkan oğlumu dooooğru ananenin kucağına atıp,uykuya devam ediyorum,en sevdiğim bişi şu sabah uykusu.Kahvaltısını yaptırıyorlar,sabah duşunu aldırıyorlar.(ice günde 3-4 kez duş alır).Kahvaltıdan sonra yürüyüş yapıyoruz,dönüp yemekleri hazırlıyor,evde oyunlar oynuyoruz.

Tavuklara yem atıyor,dedesi ağaçlardan meyve toplatıyor,çiçekleri suluyor..

 Öğlen uykudan uyanıp,yemeğini yedikten sonra denize çıkıyoruz.15:00-18:00 arası plajlardayız.

  Sudan çıkmayan çocuk, iki yaş sendromunun verdiği gazla bir feryat figan bağırıyor ki offfff offf..Bir hışımla kıyıya yüzüyor,biraz oyuncak oynuyor,arabaya gitmek istiyor,ağlıyor,suya giriyor yine ağlıyor,yemek yiyor ağlıyor.. 

  Dışardan da "aaaa çocuu ağlatıyo bak caniiii" der gibi bakıyorlar farkındayım.Çok ta tınnn yani hanımlar.Sanki siz yaşamadınız ya çocuğunuz ile böyle anlar.Ay birde "hanfendiğğğ çocuk ağzına taş aldıııı,ayyyy suya giriyor yetiişiğnn,offf köpek ısırır ısırır sevdirmee cıssss" diyenler var.Hiç duymamazlıktan geldiğim için laf ediyorlardır kesin:)) 

  Arkamda ki sezlongta da henüz 5-6 aylık bebekleri olan bir çiftin konuşmalarını duyuyorum ve gülüyorum.Etraftaki çocuklu insanları izliyorlar ve "ben asla öyle kızmam,ben böyle yapmam,nçık nçık o öyle mi yapılır.." Hee canımmm hee yaparsın sen en iyisini..:)

  Ayyy bu arada ne güzel arkadaşlıklar edindik,çok tatlı insanlar ile tanıştık.Diş hekimi bir çiftede denk geldiğimiz iyi oldu,minnağı ayak üstü bir kontrol ettiler.

Dönünce kapsamlı bir kontrolede gidicez hem göz hemde diş için.

  İyi hoş cıpcıp yapıp,eğlenirken babasıyla oynayan bir çocuk gördümü başlıyor ağlamaya:( Yaşadığım en zor an plajda köpeği görüp te kıyıya yüzmesi ve hayvanı sevmek için ciyak ciyak ağlaması oldu.Sahibinden sevmek için izin istedim fakat köpüş çocukları sevmiyormuş ve ısırabilirmiş:(Gelde oğlana anlat..kendini yerlere atıyor,her fırsatta hayvanın yanına koşuyor gülerek,gelll gelll diye kahkahalar atıyor,tekrar ağlıyor..Bir saate yakın ağladı sağolsun.Denizin içinde bize yanaşan anne ve babalar "ıyyy pis zaten oo,bak kardeş hiç ağlıyor muu,ayıp koca adam olmuşsun,ahh ısırır o ısırır köpekleri sevme ehh onlar" derken ben "ayy öyle demesek sonuçta her hayvan zarar vermez" dediğim de kesin "aman iyi be çok biliyosun sen,sustur o zaman veletini" demişlerdir.Kötü niyetli değiller belki ama ne gerek var ki,kendi çocuklarına biri öyle yanaşsa ne düşünürler? 

Aman neyse arada sakinliğimin bozulduğu tabiki oluyor,asfalyalarım atıyor,çocuğu bırakıp anama kaçtığımda oluyor beş dakkacık..Zorluyor çok zorluyor belki ama zaten hep böyleydi,hep çok hareketliydi napalım geçicek bu da geçicek diye teselli ediyorum kendimi.Dışardan gelen yorumlara tıkalıyım ki rahat edeyim diye.Ayy ağlama ayıp,off rezil olduk,herkes bize bakıyor falan diye düşünsek sokağa çıkmamamız lazım.

  Tertemiz miss denizin keyfini çıkarıyorum,bahçedeki tazecik meyveleri yiyor,akşamları zeytin ve mandalina ağaçlarıyla dizili yolda yürüyüş yapıyorum,yarım yamalakta olsa kitaplarımı okuyorum.Tatil ayol bu keyif almaya çalışcen gare..