19 Ocak 2015 Pazartesi

Yemek Savaşları Bölüm 1: Beklentilerimizi Düşürmek

  Biz karı-koca yemeye,yedirmeye,yemek için seyahat etmeye bayılan insanlarız.Çevremizdede böyle biliniriz:)Geceleri yemek programları izler sonra kalkar gider,olmadı evdeki malzemelerle hemen birşeyler hazırlarız.Çok sağlıklı bir alışkanlık olmayabilir ama seviyoruz.Değişik tarifleri bulup,arkadaşlarımızın üstünde deneriz:)
  Dünde eşimin ailesi ile yemek yedik.Eltimin iki çocuğu var biri 2,5 diğeri 6 yaşlarında çok tatlı iki kız.Masada bir de baktım ki küçüğe babası yediriyor,büyüğede annesi.Bırakın kendisi yese ya dedim.Olmazmış,dökermiş,çocuğu yedirmek,giydirmek ailenin göreviymiş,ben yeni adetler çıkarıyormuşum..İyi tamam dedim.Sonra bizimkinin,üzerinize afiyet bir kuzu pirzolayı "erol taş et yeme" tarzıyla götürdüğünü,üstüne birde önüne parçalayıp bıraktığımız köftelerin,yarısı atıp ,yarısını yiyip,gülücükler saçtığını görünce şaşırdılar."Eee pislendi heryeri,bitlenirsiniz siz!".Öyle biz pasaklıyız,pisisiz biz..:) Yalnız 6 dan sonra yatana kadar ne meyve nede kuruyemiş falan başka bir şey yemedi.Ee napim zorlamı tıkayım??Tıkıcakmışım!
  Bebeklerin ek gıdayla tanışması aile için yeni bir macera demek.Tabi çoğu ailede bu uzun zaman sürecek "yemek savaşları" nın başlangıcı oluyor.Çünkü anne el kadar bebeyle inatlaşıyor ve sonunda iki tarafta yıpranıyor.
  Tüm yaşamı boyunca sağlıklı yeme alışkanlığı edinebilmesi için evladınızın,çocukluğunda yemek vakitlerinin stressiz geçmesi ve keyif alması önemlidir.Ülkemizde yemek yemeyi seven çocuk en ideal çocuktur.Şöyle etli butlu,yanakları tombik,kolu bacağı ele gelir çocuk demek, sağlıklı çocuk demek.Geri kalan anneler ise,"şanssız" ya napsın,ellerinde kaşık çocuk kovalar,ağzını büzer hooop elindekini çocuğun boğazına yuvarlar,çizgifilm izlerken hipnotize olmuş çocuğun ağzına "anneye göre yemesi gereken miktardaki" yemeği tıkıştırır.Alkışlar,aferinler,bravolar havada uçuşur ki birde "hadi yersen parka çıkarız","gezmeye gideriz" gibi rüşvetler vardır.Çocuğa yemek yedirmek için her yol mübahtır.Eee çocuk napsın "koşullanır" bir süre sonra,"yersem oynayabilirim","yersem annem sevinir","yersem annem beni sever","yersem sokağa çıkabilirim"....   Çocuğun yemek zevki,iştahı,sevdiği şeyler üzerinde söz hakkı olmadığı gibi,birde "anne doydum artık" dediğinde onun söylediğine saygı duymak,güvenmek yok.İlla önüne konan bitecek!
  Eee oyun vakti "motorlarını geliştirsin,özgürleşsin,birey olsun" diyen sevgili anne,yemek vakti niye işlemiyor o çok sevdiğiniz evebeynlik akımınız??? Böyle söylediğimde kızan arkadaşlarım oluyor ama gerçek bu,salonda "montessori",mutfakta "mutlak monarşi".El kadar bebeyle savaştığım zamanı hatırlıyorum da,ben o yemedikçe geriliyordum,bağırıyordum o zaman oğlum benimle dahada inatlaşıyordu.Ben sakinleşince o da sakinleşti.Sonra okudum ki "blw" uygulayan annelerde başta böyle sinir krizleri olmuş ama sonuçtan herkes memnun.
Ayrıca şimdiden söyleyim benimkide önüne her koyulanı yiyen bir çocuk değil,bazen sadece emmek istiyor,süt ürünlerini hiç tüketmiyor..Ama gelişimi normal şekilde ilerliyor.Zaten tıbbi bir sorunları yoksa gelişimine yetecek kadar besini tüketiyorlar.İlla bizim istediğimiz miktarı tüketmeleri gerekmiyor.Biraz beklentilerimizi düşürmeliyiz.
Bakın İceoğlan omletini küçük küçük böldüm o da ıhlamur ile beraber atıyor ağzına:)

  Eskinin baskıcı,kuralcı tavrı değişti.Annem beni,kimi zaman burnumu tıkayarak,kimi zaman sokakta peşimden koşarak yedirmeye çalışmış çünkü çok zayıf ve yemek yemeyen bir çocukmuşum.Ee noldu gelişmedim mi?Hatta yumurtalar,sebzeler,etleri hüpleterek götüren kardeşime kıyasla daha sağlıklıyım.Hayat boyu kilo problemim olmadı,kolum bacağım kırılmadı,boyum uzun,kolayda hastalanmam eee daha nolsun..Her yemeyen çocuk hastalanacak diye birşey yok hatta çok yiyenler hastalığa daha yatkınlar.
  Çağımız obezite ve beslenmeye bağlı gelişen hastalıklar çağı!Anne karnından bebekler şeker hastası olarak doğuyor,gelişme çağına gelmeden çocuklarımız obez oluyorlar.Ama bizim toplumumuzda "annelik" demek "yedirmek" demek.Çocuklarının günlük kaç kalori aldığını hesaplayan,kaç ml çorba içti diye ölçülü kaplarda veren annelerimiz var.Hastalık ve tıbbi başka durumlar dışında bunlar zararlı alışkanlıklar.Hem anneyi üzer hem çocuğu yorar.Bizlerin bile günü gününe uymuyor.Bir gün çok yorulur,aktivitesi çoktur akşam yemeğini iştahla yer bitirir ama ertesi gün meyvesini yemeyebilir.Ne yedi-yemedi,ne kadar tüketti üstünde çok durmamak gerek.Beslenme uzmanları,ergen ve çocuklar üzerine uzmanlaşmış olan uzmanlar da bunları tavsiye ediyor!
  Benim annem misal "o çocuk aç kalıyor,ne bilsin o doyduğunu,bugün üç öğün yedi dün yememişti,ben sana gece maması veriyodum sende ver aç yatmasın oğlan.." der durmadan.Arkadaşımın çocuğunu örnek gösterir "bak bir kase yoğurdu yedirdi annesi ohh".Kendiside kuş kadar yemek yer:)Ah annemm bir tek bu konuda çakışıyoruz zaten.Eşimin anneside "zayıf bu çok zayıf","tıkmıyosun ki ağzına o ne bilsin kendi yemek yemeyi" der.Ülkemizde annelik ve yemek arasında büyük bir bağ var."Seni izlerken doydum ben annem" demeye varacak kadar.Zorla yedirmiyorsunuz diye kötü anne değilsiniz!!!
  Bırakınız kendileri yesinler,bırakınız kirlensinler..

2 yorum:

  1. hahahaha çok iyi ya, sende kendimi görüyorum bazen. doğru yoldasın hiiiç merak etme :) o omlet yiyen kuzuya da maşallah, afiyet olsun!

    YanıtlaSil
  2. :)yanlış ülkede yaşıyorum zati:) bende yazılarında kendimi bulduğum için bloguna bayılıyorum!

    YanıtlaSil