22 Ocak 2015 Perşembe

Çocuğumu Geliştireyim Derken..

  Oyun gruplarına,bebekli etkinliklere sadece çocuğumla eğlenmek,sosyalleşmesini sağlamak için gidiyorum.Birkaç şey öğrenirsede ne ala.. Ama geçen gün gözlemledim ki bu gruplarda çoğu anne yarış içinde."Aaa seninki yüzebiliyor mu hımmm","benimkide üç dilde annecim seni seviyorum diyebiliyor hıhh":)) 
Çocuğa 1,5 yaşında tuvalet eğitimi muhakkak verilmeli diyen öğretmen bir anne var!Bazı şeyler çocuğun iradesine bırakılmamalıymış.Çocuklara okulda nasıl eğitim veriyor acaba diye düşündüm bir an.
  Hergüne bir aktivite deyipte çocuğu yıpratmamalı.Bir yaşındaki bebeğine sayıları ve harfleri öğretmek için aktivite araştıran anneler var.Olayın özünü çoktan kaçırmış,kendilerini farklı bir yarışın içine sokmuşlar.Çocuğumun yaşına uygun etkinlikler varken,ne diye gidip 2-3 yaşında ancak öğrenebileceği şeyler için zorlayım oğlumu?Elime ne geçicek? Amaç beraber güzel vakit geçirip,eğlenebilmek.Ben bir oyuncak seçiyorum o başka bir tane tutup getiriyor  ve tabiki onun istediği ile oynuyoruz.Portakalın şeklini ve rengini öğrenmesi için acele etmiyorum.Gelişimine ve yaşına uygun etkinlikler yapıyoruz.Duyu masaları kuruyoruz ve en çok sulu olanları seviyor:)Önemli olansa çocuğum eğleniyor ve mutlu!Birşeyleri başarma baskısını hissetmiyor,ard arda gelen sorular ile bunalmıyor..Ben bunalıyorum tabi bazen:))
  Eyy anne ve baba lütfen "çocuğumu geliştirmeliyim" baskısı altında olmadan,oyun vakitlerinden karşılıklı keyif alarak oynayınız.
  "Erken yaşta çok şeyler öğretme" çabasında olmayın!!Her çocuğun gelişim hızı,kendi kendine öğrenme stili,merak ettikleri ve kişilikleri farklıdır.Çocuğunuzu başka bebekler ile kıyaslamayın."patronumun oğlu renkleri biliyor","eltimin kızı konuşmaya başladı benimki anne zor diyor","arkadaşımın çocuğu resmen koşuyor benimki hala emekliyor","ayşenin kızı renkli halkaları ne güzel diziyor bende hemen öğretmeliyim"...derdiniz bunlar olmasın.Çocuğunuzu başka çocuklarla yarışa sokmayın.Zamanı gelince sizin bebeğinizde renkleri,şekilleri,sayıları öğrenicek yada ingilizce şarkılar söyliyecek.Komşunun çocuğundan önce bunları yapması ise sadece sizi mutlu edicek..Verdiğiniz her bilgiyi anlayıp,uygulayabilmesini beklemek ona karşı haksızlık,onunda bir kişiliği olduğunu unutmayın.Kendi merakı,ilgisini çekenler,kendi öğrenme süreci yine kendisine özeldir.

Yemek Savaşları Bölüm 3: Sağlıklı Atıştırmalıklar

  Sağlıklı atıştırmalık yada ara öğünler çocuklara beslenmeyi sevdiriyor.Her çocuğun sevdikleri farklı olduğu gibi bazı besin gruplarına alerjiside olabildiğinden bunlar dikkatlice seçilmelidir.Tabi birde ailelerin beslenme alışkanlıkları,çocuğuna vermek istediği-istemedikleri var.Bende çoğu anne gibi en az 3 yaşına kadar tuz ve şekerden uzak durmasını istiyorum.Her öğün grubundan muhakkak vermeye çalışıyorum.Fakat İceoğlan 9.ayın sonunda bir anda süt ürünlerini reddetmeye başladı:( Peynir yada yoğurt yediremiyorum maalesef.Meyvede elma,mandalin,muz yiyor sadece,yaz meyvelerini daha çok sevmişti,zaten kim onları daha çok sevmez ki.
  "O Tabak Bitecek! Mi?" kitabında;küçük çocuklara ister yemek ister atıştırmalık şeklinde olsun,uzun yıllar boyunca günde altı yada daha fazla öğün verilmelidir diyor.Sık sık besleyici atıştırmalıklar vermek,küçük çocukların şeker yada abur cubur istemesini engellemenin en iyi yoluymuş.Bence mantıklı..
  "kendi yemeğini kendi pişiren bebe bizede pişirdiklerinden veriyor:)"

  Ben oğluma atıştırmalık yada ara öğün neler veriyorum?Aslında mevsimine göre baya çeşitlendiriyorum.Yaşına girdikten sonra ise daha da kolay oldu.Evde kendim hazırladığım için tariflerde ufak değişiklikler yapıp ona göre uyarlıyorum.Bizim ara öğünlerimiz bunlar:

Balkabaklı kek 
Ispanaklı muffin 
Kuru meyve püresi
Hurmalı toplar
Mercimek köftesi
Falafel
Humus 
Mücver
Yaban mersinli pancake
Cacık
Kumpir
Meyve salatası
Yoğurtlu meyveli smootie
Ev yapımı dondurma
Mayalı tam buğday unundan poğaça
Kabak cipsi
Peynirli patates topları

*muhallebi yada pirinç unuyla yapılan gıdaları vermiyorum.pekmezi yada balı  keklere şeker yerine ekleyen annelerimiz var bu asla yapılmamalı kansorejen maddeleri aktif hale getiriyorsunuz.inek sütü içirmiyorum.fakat bazı tariflerde azda olsa günlük süt kullanıyorum.

  "Her Çocuk Ispanak Sevmez" adlı bir kitap çıktı yeni bende haftasonu alıp okumayı düşünüyorum.Çocuğu yemek seçen anneler için yazılmış, "130 besleyici ve yeni tarif" diyor.

20 Ocak 2015 Salı

Yemek Savaşları Bölüm 2: Neyi,Ne Kadar Yicek Bu Çocuk?

  Beslenme bir alışkanlıktır.Bu yüzden doğru beslenme alışkanlıklarını oluşturmak çok önemlidir.Bu yaşlarda sağlayacağımız sağlıklı beslenme alışkanlığı,ileri yaşlarda oluşabilecek bir çok hastalığı önleyebilir.Doğru beslenme alışkanlıkları verebilmek için ebeveynlerin de model oluşturması önemli tabi.Ben önünde çatır çutur cips yerken,kola içerken,tuzu yemeğe boca ederken,çocuğuma nasıl sen yiyemezsin diyebilirim ki?
  Anne olarak ben kendimce çözümler üretiyorum.İllaki pasta,börek,çörek yada cips falan yenecekse o uyuduktan sonra:) Eşim sebze çok sevmediği için kereviz,pırasa,brokoli,karnıbahar gibi yemekleri öğlen öğününde veriyorum.İlkinde yemediyse başka zaman tekrar deniyorum.Yemeği süslüyorum hoşuna giderse tadıyor.Şuan süt ürünlerini hiç tüketmediği için dondurma veriyorum bazen,tabiki hazır değil!Taze,tuzsuz,kavrulmamış kuruyemiş yedirmeye özen gösteriyorum.C vitamini vücutta depolanmadığı için günlük alınması lazım.Meyve ve sebzelerin mevsiminde olanlarını yediriyorum.Yemek öncesinde ve sırasında fazla sıvı almamasına dikkat ediyorum.Beslenme saatlerinde tutarlı olmaya çalışıyorum ve ödül sistemide uygulamıyorum.
  Kadıköy Şifa Hastanesi,Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uz.Dr. Arzu Yaşaroğlu Erkum, 1-2 yaş çocukların beslenmesi konusunda; "1 yaş sonrası dönemde en sık karşılaşılan sorun iştahsızlıktır. Bebeğinizin 1 yaşından sonra büyüme hızı azaldığından, fizyolojik iştahsızlık dönemi başlar. 6 - 9 ay arası 400 gr. alan bebeğinizin, 1 yaş sonrası ayda 200 gr. civarı alması normaldir. Aileye bu bilgi 1 yaşına girmeden önce verilmelidir. Aileler tarafından “iştahsızlık” olarak algılanan bu dönemin çoğu çocuk için normal olduğu belirtilmelidir.Ayda 200 gr. civarı kilo alabilen,fizik muayenesi doğal bir çocuk, fazla beslenmek için zorlanmamalıdır. Her çocuk için, aileler ile porsiyonlar, besin kalite ve içeriği konuşularak belirtilmelidir. 
   Her çocuğun gelişim hızının kendine özgü olduğu,genetik potansiyeli ile sınırlı olduğu belirtilmelidir.Ailelerin iştahsızlık şikayeti durumunda, öncelikle çocuğun muayenesi yapılmalı, muayene bulguları normal, yaşına uygun persentilde büyüme hızı gösteren bir çocukta öncelikle aileler ile besin içeriği ve porsiyonların miktarı konuşulmalıdır.Çocuğun tükettiği besin, aileyi tatmin edecek miktarda değil, çocuğun gereksinimine göre ayarlanmalıdır.Çocuğun normal büyüme sınırlarında olduğu,verilen besinin yeterli olduğu konusunda aile ikna edilmelidir. İştahsızlık, büyüme hızında yavaşlama, persentil eğrilerinde (büyüme eğrileri) düşme ile birlikte,oluyorsa, tam kan sayımı, tam idrar tahlili ve hekimin gerekli gördüğü diğer testler ile hasta organik nedenler açısından araştırılmalıdır." diyor.

  Yaşında ve hala emen bebekler için örnek menüler,çocuk beslenmesiyle ilgili kitaplardan ve seminerlerden öğrendiğim kadarıyla üç aşağı beş yukarı aynı.Genel kanı 3 ana öğün,2 ara öğün şeklinde.

1 porsiyon yemek kavramından herkesin algıladığı farklı olabilir.1 yaşındaki bir çocuktan bizlerin yediği porsiyonu bitirmesi beklenmemelidir.12 aylık bir çocuk için 1 porsiyon yemek 2 - 3 yemek (çorba kaşığı)anlamına gelir.2 yaşını doldurmuş bir çocuk içinse 1 porsiyon 3- 4 yemek kaşığı demektir. 

       "gurmebebek.com dan alıntıdır"

  İceoğlanın menüsünü bunlarıda baz olarak şu şekilde oluşturdum,zamanlar ve ml ler değişiklik gösteriyor tabi burdaki sadece bir örnek.Yazdığım her kalem yiyeceği değiştirerek vermeye çalışıyorum.Sizlerde kulaktan dolma bilgilerle yada sadece okuduklarınızla değil muhakkak doktorunuza danışarak menüler oluşturun!!!
 
*Ben formül mama yada inek sütü kullanmıyorum.Büyüdüğündede süt tüketmesini istemiyorum yoğurt yada peynirin kalsiyum açısından daha faydalı olduğu tıbbi bir gerçek!

07:00 150ml anne sütü
 
09:00 otlu peynirli omlet-bir dilim tam buğday ekmeği ile
          bir dilim tam buğday ekmeğine sürülmüş peynir-avakado karışımı
          tam buğday unu ile yapılmış cevizli/fındıklı pancake
•kahvaltıda her zaman ıhlamur/rezene/papatya çaylarını değiştirerek veriyorum

11:00 ceviz/fındık/badem
          yoğurt/kefir (artık tüketemiyoruz maalesef)
          mevsim meyvesi
          taze sıkılmış meyve suyu/sebze suyu
          meyveli smootie

14:00 sebzeli tavuk çorbası
          sebzeli bulgur pilavı ve cacık
          kıymalı yeşil mercimek yemeği
          kıymalı sebzeli makarna

18:00 mevsim balığı
          köfte/sebzeli köfte
          mercimek köftesi
          yoğurt çorbası

20:00 anne sütü(yatmadan önce)

  


19 Ocak 2015 Pazartesi

Yemek Savaşları Bölüm 1: Beklentilerimizi Düşürmek

  Biz karı-koca yemeye,yedirmeye,yemek için seyahat etmeye bayılan insanlarız.Çevremizdede böyle biliniriz:)Geceleri yemek programları izler sonra kalkar gider,olmadı evdeki malzemelerle hemen birşeyler hazırlarız.Çok sağlıklı bir alışkanlık olmayabilir ama seviyoruz.Değişik tarifleri bulup,arkadaşlarımızın üstünde deneriz:)
  Dünde eşimin ailesi ile yemek yedik.Eltimin iki çocuğu var biri 2,5 diğeri 6 yaşlarında çok tatlı iki kız.Masada bir de baktım ki küçüğe babası yediriyor,büyüğede annesi.Bırakın kendisi yese ya dedim.Olmazmış,dökermiş,çocuğu yedirmek,giydirmek ailenin göreviymiş,ben yeni adetler çıkarıyormuşum..İyi tamam dedim.Sonra bizimkinin,üzerinize afiyet bir kuzu pirzolayı "erol taş et yeme" tarzıyla götürdüğünü,üstüne birde önüne parçalayıp bıraktığımız köftelerin,yarısı atıp ,yarısını yiyip,gülücükler saçtığını görünce şaşırdılar."Eee pislendi heryeri,bitlenirsiniz siz!".Öyle biz pasaklıyız,pisisiz biz..:) Yalnız 6 dan sonra yatana kadar ne meyve nede kuruyemiş falan başka bir şey yemedi.Ee napim zorlamı tıkayım??Tıkıcakmışım!
  Bebeklerin ek gıdayla tanışması aile için yeni bir macera demek.Tabi çoğu ailede bu uzun zaman sürecek "yemek savaşları" nın başlangıcı oluyor.Çünkü anne el kadar bebeyle inatlaşıyor ve sonunda iki tarafta yıpranıyor.
  Tüm yaşamı boyunca sağlıklı yeme alışkanlığı edinebilmesi için evladınızın,çocukluğunda yemek vakitlerinin stressiz geçmesi ve keyif alması önemlidir.Ülkemizde yemek yemeyi seven çocuk en ideal çocuktur.Şöyle etli butlu,yanakları tombik,kolu bacağı ele gelir çocuk demek, sağlıklı çocuk demek.Geri kalan anneler ise,"şanssız" ya napsın,ellerinde kaşık çocuk kovalar,ağzını büzer hooop elindekini çocuğun boğazına yuvarlar,çizgifilm izlerken hipnotize olmuş çocuğun ağzına "anneye göre yemesi gereken miktardaki" yemeği tıkıştırır.Alkışlar,aferinler,bravolar havada uçuşur ki birde "hadi yersen parka çıkarız","gezmeye gideriz" gibi rüşvetler vardır.Çocuğa yemek yedirmek için her yol mübahtır.Eee çocuk napsın "koşullanır" bir süre sonra,"yersem oynayabilirim","yersem annem sevinir","yersem annem beni sever","yersem sokağa çıkabilirim"....   Çocuğun yemek zevki,iştahı,sevdiği şeyler üzerinde söz hakkı olmadığı gibi,birde "anne doydum artık" dediğinde onun söylediğine saygı duymak,güvenmek yok.İlla önüne konan bitecek!
  Eee oyun vakti "motorlarını geliştirsin,özgürleşsin,birey olsun" diyen sevgili anne,yemek vakti niye işlemiyor o çok sevdiğiniz evebeynlik akımınız??? Böyle söylediğimde kızan arkadaşlarım oluyor ama gerçek bu,salonda "montessori",mutfakta "mutlak monarşi".El kadar bebeyle savaştığım zamanı hatırlıyorum da,ben o yemedikçe geriliyordum,bağırıyordum o zaman oğlum benimle dahada inatlaşıyordu.Ben sakinleşince o da sakinleşti.Sonra okudum ki "blw" uygulayan annelerde başta böyle sinir krizleri olmuş ama sonuçtan herkes memnun.
Ayrıca şimdiden söyleyim benimkide önüne her koyulanı yiyen bir çocuk değil,bazen sadece emmek istiyor,süt ürünlerini hiç tüketmiyor..Ama gelişimi normal şekilde ilerliyor.Zaten tıbbi bir sorunları yoksa gelişimine yetecek kadar besini tüketiyorlar.İlla bizim istediğimiz miktarı tüketmeleri gerekmiyor.Biraz beklentilerimizi düşürmeliyiz.
Bakın İceoğlan omletini küçük küçük böldüm o da ıhlamur ile beraber atıyor ağzına:)

  Eskinin baskıcı,kuralcı tavrı değişti.Annem beni,kimi zaman burnumu tıkayarak,kimi zaman sokakta peşimden koşarak yedirmeye çalışmış çünkü çok zayıf ve yemek yemeyen bir çocukmuşum.Ee noldu gelişmedim mi?Hatta yumurtalar,sebzeler,etleri hüpleterek götüren kardeşime kıyasla daha sağlıklıyım.Hayat boyu kilo problemim olmadı,kolum bacağım kırılmadı,boyum uzun,kolayda hastalanmam eee daha nolsun..Her yemeyen çocuk hastalanacak diye birşey yok hatta çok yiyenler hastalığa daha yatkınlar.
  Çağımız obezite ve beslenmeye bağlı gelişen hastalıklar çağı!Anne karnından bebekler şeker hastası olarak doğuyor,gelişme çağına gelmeden çocuklarımız obez oluyorlar.Ama bizim toplumumuzda "annelik" demek "yedirmek" demek.Çocuklarının günlük kaç kalori aldığını hesaplayan,kaç ml çorba içti diye ölçülü kaplarda veren annelerimiz var.Hastalık ve tıbbi başka durumlar dışında bunlar zararlı alışkanlıklar.Hem anneyi üzer hem çocuğu yorar.Bizlerin bile günü gününe uymuyor.Bir gün çok yorulur,aktivitesi çoktur akşam yemeğini iştahla yer bitirir ama ertesi gün meyvesini yemeyebilir.Ne yedi-yemedi,ne kadar tüketti üstünde çok durmamak gerek.Beslenme uzmanları,ergen ve çocuklar üzerine uzmanlaşmış olan uzmanlar da bunları tavsiye ediyor!
  Benim annem misal "o çocuk aç kalıyor,ne bilsin o doyduğunu,bugün üç öğün yedi dün yememişti,ben sana gece maması veriyodum sende ver aç yatmasın oğlan.." der durmadan.Arkadaşımın çocuğunu örnek gösterir "bak bir kase yoğurdu yedirdi annesi ohh".Kendiside kuş kadar yemek yer:)Ah annemm bir tek bu konuda çakışıyoruz zaten.Eşimin anneside "zayıf bu çok zayıf","tıkmıyosun ki ağzına o ne bilsin kendi yemek yemeyi" der.Ülkemizde annelik ve yemek arasında büyük bir bağ var."Seni izlerken doydum ben annem" demeye varacak kadar.Zorla yedirmiyorsunuz diye kötü anne değilsiniz!!!
  Bırakınız kendileri yesinler,bırakınız kirlensinler..

12 Ocak 2015 Pazartesi

Anne Olmayana Kolay Gelen Laf "asla"

"Evlenmeden önce çocuk yetiştirme konusunda altı tane teorim vardı;şimdi ise altı çocuğum var ve hiç teorim yok." John Wilmot

(İlk 23450865 pat-küt,ding-dong,bing-bing,beep-beep ve envai çeşit gürültüden sonra sağır oluyorsunuz.gürültüden hazetmeyen ben çocukların sakin büyütülebileceğini sanarken nede safmışım yahu)


  Ey sevgili(!) anne adayı yada anne olmayan sen her kimsen lütfen ama lütfen çocuğu olan kadının yanında "aaaa ben asla böyle yapmammm...","asla şunu yedirmemmm.." vs deme ve yadırgama.Çünkü o yadırgadığın,çok bilmiş tavrınla bıdı bıdı öttüğün herşeyi gün gelir,bir sevimli yer cücesi burnunu sürteee sürtee sana hatırlatıverir.Ohh iyide  olur:)Öyle uzaktan konuşmak kolaydı demiii:))) 
  Evet anlaşıldığı üzere kızgınım.Hem kendime hemde "dış seslere".Büyüklerimizin "büyük lokma ye ama büyük söz konuşma,gün gelir seni bulur,bekara kadın boşamak kolay.." gibi lafları tecrübeyle sabitmiş.
  Asla asla deme çünküü "asla" dediğin çoğu şeyi yapmak zorunda kalabiliyorsun.
Anne adaylarının,çocuk gelişimi kitaplarını yalayıp yutmuş taze annelerin ve henüz çocuğu olmayan na-annelerin genelde "asla" dedikleri;
* emzik hiçte doğru deil bikerem ben vermiyicemm 
* ailemi asla çocuk bakımına karıştırmıycem
* ayakta çocukmu sallanır yazııık
* şekerleme/çikolata/pirinç unu verilir mi hiç çocuğa,obez mi yapceniz çocuu
* tv asla izletmem,telefonun/tabletin varlığından bile haberi olmıyacak
* altı bezlenirmi kazık kadar çocuğun,bi çiş diyemiyormu canım
* yanımıza çocuk yatırmam,karı-koca arasında bebenin işi ne
* okula gidene kadar emzircen herhalde,neden kesmedin memeden
* dip boyam asla gelmez,her zaman bakımlı olurum ben hemde çocuğuma bakarım
* evimide temizlerim,yemeğimide yaparım,kocamıda severim,herbişeye yeterim (buna bişi derdimde neyse:))
* benimki 7dedin mi kendi kendine uyucak görürsün bak
* ay ne var tatili dert etcek,uçağa binerken ver uyku ilacını,arabada ver oyuncağı sussun..
* benimki herşeyi yer,zorlamam ben hemde kendi başına yer
* pembe,simli,tüllü bişi giydirmem
* el kadar çocuğa oje sürmem
* soğukta dışarı çıkartırım/çıkartmam
* yapıyosan kendin bakıcan kardişimm,dedeye/nineye/teyzeye/kuzene çocuk kakışlamıcan 
.....ilk aklıma gelenler bunlar oldu.
  
 Ben çocuğuna yardımcısız bakan bir anneyim.Evimin işi,çocuğumun bakımı çoğu kadın gibi sadece bana kalıyor.Sürekli temas ve ilgi isteyen,çok hareketli bir oğlum var.Ben yinede çocuksuzken yaptığım gibi çarşaflarımı bile ütülüyor,canım isterse börekte açıyorum.Yapamadığım şeylere çocuğumu bahane etmiyorum ama tabiki herşeye yetişemiyorum.En iyisi "to do list" yapmak galiba.İşleri günlere bölüp kendin bin parçaya bölünmemek.
  Ben "asla" dediğim neleri yaptım bi bakalımm;
- tv izletmem dedim,kayınvalidem oğlum henüz11aylıkken,15-20gün bizde kaldı çocuğum reklam bağımlısı oldu
- asla cips/çikolata/şeker vermem dedim eşim iki saat çocuğa bakıcaktı yemek yediremeyince süt dilimi vermiş(bir daha olmadı ama yalnız bırakmaya gelmez)
- sallayarak çocuk mu uyurmuş dedim,uyumamalıda zaten ama kuzenlerim yazın sahilde,plaj havlusunda sallayarak uyuttu inatçı oğlumu:)) 
- yürüyemeyen çocuk tatilde nasıl yorar ki ayol insanı..hahah haa tüm yaz denize bel hizasında girdim!Oğlanı şişme simide koy yüzdür,oynat,çıkar,kurula,emzir,yedir,uyut,denize sok,kurula,eve götür,uyut,oynat....
- yanımızada alıyoruz uyurken eğer gelmek isterse,sarılıp,kokluyoruz,öpüyoruz,o uyuyor biz izliyoruz.Eşinle arandaki romantizmi etkilemiyormuş "arada bir" çocukla uyumak.
-" her zaman bakımlı olurum canım ne var kiii"lafınada yuttum.Uyudum da saçıma fön çektirmek,manikürüm/pedikürüm eksik kaldı..!Bazı geceler duş almaya bile üşenip yastığa gömülüyorum
- ananeye/dedeye/teyzeye çocuk kalalarkene çok mutluyum,evet mutluyum!çünkü ozaman aklım çocukta kalmadan yan odada bir güzel uyuyor,dinleniyorum.Kuaföre gidebiliyorum.
  Yinede haberleri izlerken yada birilerinden ev kazaları hikayeleri dinlerken,ailelerin ihmalkarlıklarını yadırgıyorum.Tutamıyorum kendimi.En iyisi oğlanı hiç yalnız bırakmamam galiba helede şuan bulduğu her mobilyaya tırmanmaya çalışırken..

5 Ocak 2015 Pazartesi

Ama Yorgunummm:(

     *Dikkat bu bir iç dökme seansıdır!*

  "Ama yorguunum.." işte bu henüz yaşında olan çocuğunuzun anlayamayacağı,aslında daha büyük olanlarında anlamak istemediği,duymamazlıktan geldiği söz!
  Sürekli oyun isteyen,günde 3 kez taze yapılmış ana öğün ihtiyacı olan bir bebe,temizlenmesi gereken bir ev,yapılması gereken yemek,ilgi isteyen eş,ee bide bakım ve uyku isteyen ben..
  Saolsun eşim yine anlayışlı,işlere yardımcı olur,yemeği çok dert etmez,ütüsünü bile yapar bazen çünkü onun tek derdi oğlu.Oğlu mutlu olsun yeter:)İyimi kötümü gerçekten bilemiyorum..Ben daha kuralcı ve sakinken eşim tam aksine ağlayan bebeye tahammülü olmayan,"ne istiyorsa vereyim" yada "azıcık çikolata yese ne olur ki" diyen baba kişisi.Anlatıyorum "bu durum beni sinirlendiriyor yapma" yoookkk sanki başkasına söylüyorum kıyamıyor çocuğuna.Konuşup rahatlayım desem onunda dinlemeye hali yok.Hava çook rüzgarlı oğlanı bir haftadır parka bahçeye çıkaramadım,zaten enerjik bebe iyice çıldırdı..Üstüne üstlük dişleri zorluyor,gece bilmem kaç kere kalkıp emiyor,uyuyamıyorumda.Murphy kanunları devreye girdi bende orta kulak iltihabı oldum.Dengem bozuldu,baş ağrısı,dönmesi..İlk önce hamile olduğumu sanıp kuzenim ve annem fenalaştılar:))Bu zaten hassas bebek,sen nasıl ikinciye bakıcaksın diye,paniklerim benim.
 
  Minno benim ütüleyip,katladığım kıyafetleri özenle dağıtırken ben o aynı şeyleri yemediği için farklı yemek yapma derdinde oluyorum.Sonra güzelce oyun oynuyoruz ama ben bitik oluyorum.
  "Yok yok işe dönmek lazım:)Ama şimdi değil daha vakti var."Bunlarda sürekli aklımdan geçmeye başladı.Annelik değil beni yoran,buaralar üstüste gelen işler.Böyle dönemler olcak tabi ama bizimki biraz geç olunca bana ağır geldi sanırım.Şimdi koşa koşa anneme gidicem:)Çocuğu anane ve dede ellerine emanet edip en azından yarım saat uyursam onada şükür.Yemeğide yedirirler,banada bakarlar ohhh..
  Oğluşum birgün bunları okursan yanlış anlama senden şikayetçi değilim.Beni en çok yoran da en mutlu edende bebeğim.Dünyalar tatlısı,birtanem..Daha pratik,daha sakin bir anne olucam İce söz!Beraber öğrenicez daha sakin ve sabırlı olmayı..