28 Kasım 2014 Cuma

Anne Olunca Değişenler

   Eşim bende çocuktan sonra olumlu olumsuz bazı şeylerin değiştiğini söyledi sanki kendisinde değişmemiş gibi.Açıkcası daha çok ilgi istediğinin farkındayım da o bunu kabul edip söyleyemiyor:)
   Neyse bir durup düşündüm ve listelemeye başladım.Hamileyken bazı yazılar okumuştum ve hep olumlu gelişmelerden bahsediyorlardı.Sanki hayat toz pembede,sizlere ailecek sevgi pıtırcıkları gibi yaşıyacağınızı düşündürüyorlar.Hiç,saatlerce uykusuzluktan,biri bitince yenisi gelen hastalıklardan,diş çıkarmadan,gece gezmelerine bir süre veda etmekten,dip boyası gelmiş halde dolaşmaktan,uzaklaşan eşlerden,gevşemiş göbekten ve daha nicelerindem bahseden yok..! 
  Bunların çoğu benim başıma gelmedi çok şükür ama yaşayan anneler olduğunuda hepimiz iyi biliyoruz.
  İşte bebekten sonra değişenler,önce olumlular gelsin:)
• İlk kucağınıza aldığınızda başlayan hayal edebileceğinizin ötesinde bir sevinç,heyecan,sevgi..
• Merhamet,empati gibi duyguların tavan yapması.
• Günde 352732 kez onu düşünürsün.
• Uyusun diye can atıp sonra resimlerine bakarsın:)
• Yatırım yapmaya başlar ve daha akıllıca harcama yaparsın.(böyle bir şey yapabileceğimi hiiiiç düşünemezdim)
• Her gün onun yeni bir süprizine tanık olursun.
• Amatör fotoğrafçı olursun.Mesela benim yeni bir harddiske ihtiyacım var:)
• "Anne olunca anlarsın" lafını devralırsın.
• Anne babana daha farklı bir gözle bakarsın.
• Haber izlemek sıkıntı vermeye başlar.
• Banyo keyfi yerini 5dk lık hızlı çekim duşa döner.Kimi zaman o bile lüx gelir.
• Eğer bakıcak bir ailen,yardımcın,yatılı bakıcın,kayınvaliden yoksa eşinle sinema,yemek vb sosyal aktivitelerden birsüre uzak kalırsın.Cumartesi gecesini evde geçirmekmiiii..alışsan iyi olurr:)
• Daha çok çocuklu arkadaşlarınla görüşürsün.
• Misafirliğe gittiğinde bir rahat oturamazsın.Sohbete ortasından sonundan yetişirsin.
• Konuşmaların hep bebeğinle ilgili olmaya başlar.Aman buna dikkat,karşı taraf için ne kadar sinir bozucu olduğunu düşün!
• El kadar boyuyla sabrının sınırlarını sana bir güzel öğretiverir.
• Günlük konuşmalarınızın içine "kaka" olayı girer.Yaptımı,yapmadımı,düzeldimi,hımmm kıvamı iyiydi yani,aman iyi olsunda:)
• Sevimli yer cücesi size asla asla dememeniz gerektiğini öğretir.
• Uyku:)Hahaha biri kesintisiz uykumu dedi:)Gece emmesini bırakana kadar öyle bişi yok!Gün içinde bile uyumayıp annesinin enerjisini emen bebeler var.
• Yorgunluk,halsizlik,enerji düşüklüğü eğer düzgün beslenmiyor ve spor yapmıyorsanız kronik hale döner.
• Anne demek jonglör demek.Aynı anda kaç işi yapabileceğinize siz bile inanamayacaksınız.
• Herşeyi uçlarda yaşama,ruh hali değişkenliği özellikle loğusalıkta çok mümkün.
• Vucudunuzda geri dönülmez izler bırakabiliyorlar.(dikiş izi,çatlaklar,fazla kilolar..)
• Sevimli bebeğinizin olduğu kadar sevgili eşinizinde size ihtiyacı var.Bazıları kabul etmesede eşler bebeklerini birazcık kıskanıyor.İlgi göstermeye dikkat etmeli aynısını beklediğinizide ona söylemelisiniz.Kendi kendine anlamasını beklerseniz ohooo:)
• Ev gezmesine bile orta çapta spor çantası ile gidiyorsunuz.Ee bezler,oyuncak,yedek kıyafet,damlası,suyu,yemeği..
• Tatil kavramınız değişir.Deniz-kum-güneş-kitap okuma-dinlenme yerini; çocuğu uyut-yedir-yüzdür-üstünü değiştir-oynat-güneşten koru-yedir ve uyuta döner.
  İyi yanları olduğu gibi yorucu ve fedakarlıklar isteyen bir şey annelik.Ve tüm zorluklar; yememesi,ateşi çıkması,uyku sorunu; bir gülüşü yada anneee demesiyle gerçekten geçiyor:)Yoksa doğum da dahil bukadar acı,halsizlik,dert tasa vs ye rağmen ikinciyi,üçüncüyü neden istesin insanlar dimiii

  

26 Kasım 2014 Çarşamba

Taytay Oğluma Tayytayy:)

  Bağımsızlığa giden ilk adımlar..Hakikaten karmaşık bir duyguymuş minik bebeğinizin ilk adımlarını görmek.Duygusal biri değilimdir pek ama bir an büyüyüpte evden gideceği adımların başı işte bu adımlar diye düşünmekten alamadım kendimi.Canım oğlum,herşeyim nasılda kahkahalarla yürüyorsun.Nasıl büyük bir zevk alıyorsun birşeyleri başarabilmekten..Ve ne kadar çabuk büyüyorsun:(
  Buarada her anının keyfini çıkarayım derken zaman nasılda hızlı geçiyor.Bebek günlüğü tutmanın çoook basit gözüksede zor olduğunuda anladım:)
  Gelişim evreleri her çocukta fark ediyor.Bazıları 11.aylarda bazıları ise 15.ay civarı yürüyor.Ama araştırmalar gösteriyor ki bebeklerin %90 ı doğumgününden hemen sonra yürümeye başlıyor.Yürümek onların öğrenme sürecinde büyük bir adım.Ve bebeklikten çocukluğa geçişteki süreçteki en büyük gelişmelerden.
  Gelelim "taytay" olayınaa:)Herhangi bir yere tutunmadan,bağımsız uzun süre ayakta kalabilme.Gördüğüm kadarıyla artık "Taytay Partileri" revaçta.Biz öyle bir kutlama yapmadık tabi hem zaten doğumgünümüzde yakın:)Ama yazmadanda edemedim.
  İce oğlan 9.ayda tutunabileceği herşeye asılıp kendini kaldırmayı başardı.10.aydan beride önde elleri zombi gibi uzatmış paldır küldür yürümeye başladı.İki üç adında düşüyordu ama çok hırsı bir çocuk kendi kendine kalkıp tekrar yürümeye başladı.Açıkcası biz hiç teşvik etmedik canı nezaman isterse yürüsün diye.
 "Tutun ve kalk,dengede dur ve ilerle" işte işaretler bunlar:)İlk zamanlar jöle kıvamında titrek titrek adımlar vardı şimdiyse ellerini açıp anniiii diye bazen paldır küldür bazen tepkinli yürüyen bir oğlum var.Kucağıma yetiştiği yada hedeflediği şeye ulaştığı zaman kendini alkışlıyor,çok mutlu.Elimden tutup yanımdan yürüyor ve istediği şeyleri gösteriyor.Hoş ama artık ayaklanan bir bebek daha çok dikkat istiyor.Tabii birde işin iç acıtan yanı var.Patır kütür düşme.Okadar çok düşmenin sonunda onun bile yolunu bulmuş minik tazmanya canavarım.Totosunun üstüne göre yada yandan deviriyor kendini,boynunu yukarda tutmaya çalışıyor garibim.
  Çocuğunuz yaşını geçmiş ve hala yürümüyorsa dert etmeyin lütfen.Çünkü hiç bir sağlık problemi olmadığı halde 15-16.aya doğru yürüyen çocuklar var.Erken yada geç yürümenin zeka gelişimiyle bir ilgisi yok..
  Yürüteç asla tavsiye etmiyor uzmanlar bende karşıyım ama şu tarz bir yürüme yardımcısıyla bebeğinize destek olabilirsiniz.


  


25 Kasım 2014 Salı

Sağlıklı İlk Adımlar İçin

   Miniğiniz büyüdüde ilk adımlarınımı atıyor:)Anne baba için inanılmaz mutlu ve heyecan verici bir olay.Bebeğinizin sağlıklı gelişimi açısındanda aynı derece önemli bir olay.
   Uzmanlar ilk adımların çıplak ayak ile atılmasından yana.Neden mi?Çünkü ayak parmaklarının yere temas etmesi,yürüme reflexinin gelişmesine yardımcı oluyor.Dikkat etmemiz gerekenler ise önemli ve kısa bir liste;
• Zemin kaygan olmamalı.Toprak,çim,yumuşak halı ideali.
• Çocuk yorulduysa yada istemiyorsa asla zorlanmamalı.
• Tutunup ayağa kalktığı nesnelerin sağlam olduğundan emin olunmalı.
• Bazıları düştükçe hırslanıyor,bazılarıda korkuyor.Teşvik ederken çocuğu sıkmayın bırakın canı nezaman isterse yürüsün.İlk adımlardan sonra 6ay içinde yürüyebiliyorlarmış.
• Ayakkabı seçimi önemli,doğal maddelerden yapılmış olmalı.
• Ayakkabı kesinlikle sıkmamalı,çokta bol olmamalı.Dr.lar yarım numara büyük olanın en ideali olduğunu söylüyor.
• Ayağın şeklini alan esnek fakat tabanı biraz sert olmalı ki zemindeki olumsuzluklardan etkilenmemeli.
  
  Yani en iyisi evde çıplak ayakla yada kaydırmaz çorapla,dışarda ayına uygun ortapedik bir ayakkabı edinmek.Deri ve kaydırmaz patiklerdende kullanıp memnun kalan çok anne var.Benim oğlum ayağında pek bir şey sevmediği için çorapla denemeler yapıyor.Ayakkabıyla yürümeye zorlamak iyi değil dedi doktorumuz.Ayak adelelerinin sağlıklı gelişimini etkiliyecek hasarlar verebilirmişiz farkında olmadan.Açıkcası ben hiç yürütmeye bile çalışmıyorum kendisi evin içinde dört dönüyor zaten:)
  Ama dikkattt!!!Tutunabileceği herşeye asılıp ayaklanan bebek artık ekstra dikkat istiyor demektir.

10 Kasım 2014 Pazartesi

Anneler ve Soğuk Fobileri

  Birçok anne kışın dışarı çıkınca çocuğunun hasta olacağına inanıyor.Halbuki açık havaya çıkan çocuğun iştahı açılır,uykusu düzene girer,daha sağlıklı bir görüntüsü olur ve enerjisi bir nebze boşalırda evde daha az kudurur.Ama yokkk olmazzz,çocuk öyle herzaman dışarı çıkarılmaz..
  Güneşli havada çıkarılmaz,yağmurluda hiç çıkarılmaz,karda neymiş aaa yine çıkamaz,banyo yaptıysa çıkamaz,rüzgarlıysa çıkamaz,kırkı çıkmadan çıkamaz,hastaysa zinhar çıkamaz...:)Öyle kapalı evde fanusta,hava nemlendirme cihazları ve stelizörler ile itinayla büyütülür.Sonra kafasını camdan çıkarsa hapşırıklar başlar.Okul başlar hep hastadır...
  Şimdi burda anneler ikiye ayrılır birrr klasik Türk annesi,ikiiii klasik tipik Türk annesinin vicdansızlık ile kınadığı hippi anne:)Hakikaten öyle ama azıcık cool anne olunca insafsız,vicdansız,acımasız,beceriksiz ve ilgisiz anne oluveriyorsunuz."Yoook çocuğu yeterli giydirmiyor,zorla ver ağzına zayıff,ayyy düştüü kıyamammm ühühühüüü,uyandınmıı senn giy hemen şu süveteri,dolaptan bir şey yeme,yere oturma,uyudu kar yağar üstüne karr bişiy ört.."daha neler neler. 
  Güzel ülkemin insanına "soğuk hasta etmez!" lafını anlatırsınız ama asla ikna edemezsiniz.İki yengem var alman bide avusturyalı var aman es geçmeyelim:)Kötü hava yoktur kötü kıyafet vardır der ve çocukları karda yağsa muhakkak dışarı çıkartırlardı.Amannn ne eleştiri alırlardı herkes topa tutardı çocuklar bronşit olur yok havale geçirir bıdıbıdıı.Benim oğlum bronşit oldu mesela.Eşimin ailesi beni şuçluyor çocuğu sürekli dışarı çıkarıyormuşum diye.Halbuki benim oğlum 11aylık olmak üzere ve iki kere hastalandı.Ama kendi çocukları sürekli ama sürekli hasta yazık evden çıkmıyorlar...Kıyaslama değil bu,aklın kendine yetmiyor bana yol gösterme kadın demenin bir yolu işte:)
  Kızıyorum ben atlete alıştır,ayağını patiğe alıştır,denizden çıkınca sar sarmala,saçını ıslak bırakma,banyo yaptıysan dışarı çıkma...böyle alıştırırsanız tabiki narin olurlar.Benim annem ne atlet ne çorap hayatta giymez.Kardeşimde bende kış vakti tshirtle dolaşabiliriz,buz gibi sularda rahat yüzeriz.Ama şimdi ben oğluma atlet giydirmesem kızıyor:)Ter bezi koy sırtına diyor.Kuzenim mesela annesi alıştırmış banyodan sonra ısıtılmış kıyafet giyiyor:)Atlet giymezse yaz vakti üşür.
   Doktorlar çocuklarınıza siz nasıl giyiyorsanız bir kat fazlasını giydirin diyor!Sırtına hırka/süveter, ayağına patik,başına anne elinden çıkmış bere,boynuna en kalınından atkı:)Yapanı eleştirmiyorum ama sonra benim çocuum çok hasta oluyor demeyin.Çocuk bu tabiki hasta olucak heleki kreşe okula başladığı zaman düşünemiyorum bile.Ama açık hava gibisi yok.Hastada olsa muhakkak temiz havada kısa bir yürüyüş hem anneye hem çocuğa iyi gelicektir.Ben değil doktorlar söylüyor..

5 Kasım 2014 Çarşamba

Uyusunda Büyüsün Oğluşumm

  İlk 4aylık em yat uyu,kalk em yat uyu rutinimiz bittikten sonra oğlumun uykusu normale döndü.Zombiden hallice bir geceyi gündüzü öğretme dönemide atlattık.6.ayından itibarende kendi odasında yatmaya başladı.Hastalık ve diş çıkarma dönemlerinde tabiki huysuzluk ve geç uyuma sorunumuz var.Akşam uykuya dalmakta çok zorlanırsa ev tipi salıncağında sallayıp ninniyle uyutuyorum.Ama bundanda en kısa sürede vazgeçirmek istiyorum.Şartlı reflex oluşmaması için sallayarak,emzirerek yada tensel temas ile uyutmamak önemli tabi.
  Uyku ile ilgili her konuda size yardımcı olabilecek uyku koçları ve anne toplulukları var.. "uykusuzanneler.com" bunlardan sadece biri.Daha profesyonel birşey istiyorum derseniz; uykumeleği.com ve mykundak.com uyku koçları ile irtibat kurabilirsiniz.
  Ben birkaç farklı yöntem ile ilgili kitaplar okudum,çok acımasız olanlar,zorlayanlar yada yavaş yavaş alıştıranlar.İllaki size göre bir tarz bulup deneyebilirsiniz.Ben ağlayarak uykuya dalmasına karşıyım mesela.Çünkü anne bebek arasındaki güven bağını zedeliyeceğini düşünüyorum.Hem oluruna bırakıcı olduğum içinde çocuğumun bu sakinlikten nasiplendiğini gözlemliyorum.Ben yersem güzelce yer,zorlamaz ama sinirlenirsem ağzını kitler bağırır.Uyku eğitimi dahada hassas.
  Tracy Hogg-Bebek Bakım Sorunlarına Mucize Çözümler kitabı uyku dışındada yardımcı olabilir.Şu iki kitapta muhakkak okunmalı aslında zaten uyku koçlarıda bu kitaplardaki yöntemleri uyguluyorlar.
  Oturmuş bir uyku düzeni çocuğunuzun gelişimi düşünüldüğünde,annelerin en çok dert yandığı beslenmeden bile önce geliyor.Çünkü annelerimizin "bebekler uyuyarak büyür"lafı gerçek.Uyku sırasında  ve özellikle karanlıkta melatonin hormonu salgılanır.Bağışıklık sisteminide güçlendiren bu hormon aynı zamanda hipofiz bezinin daha fazla büyüme hormonu salgılamasını sağlar.Bebekler uyurken beyinleri çalışır ve gelişir.İyi bir gece uykusu,gün boyu öğrendiklerini hafızaya kaydetmesini,enerji deposunu yenilemesini ve zinde kalkmasını sağlar.Zaten uykusunu alamayan çocuk mutsuz,hırçın,ilgisiz ve uyumsuz olur.
  Bebeklerin 0-3yaş arası dönemi hayati önem taşıyor!Bu dönem içinde çok hızlı büyüyüp gelişiyorlar ve beyin gelişimini neredeyse tamamlıyor.Bu dönemdeki kaliteli uyku ve sağlıklı beslenme tüm gelişimini etkiliyor.Kaldıki zaten uyku beslenme alışkanlığını bile etkiliyor.Uyuyamayınca acıkıyor,yiyor yada emiyor enerji doluyor yine uyumuyor.Uykusunu alamamış hırçın bir bebeğe yemek yedirmeyi geçtim oyun bile oynatamıyorsunuz ki.
  Sağlıklı uyku alışkanlığının oturtulması için erken bebeklik döneminde verilen eğitim önemli.Uzmanlar tüm çocukluk dönemi boyunca 22:00den geç asla yatılmamalı diyor.Ben etrafımda çok görüyor ve okuyorum gece kendileri oturduğu için çocuklarıda oturan aileleri.Karı koca birbirinize vakit nasıl ayırıyorsunuz yahu..?
  Benim oğlum zor bir bebek en az herkesinki kadar diyeyim:)Ben naptım..rutin madem bir bebek için en önemli şey uyalım ozaman dedim.Uyku vakti yaklaşıyor ozaman mamayı yediriyorum tahıllı gece maması,muhallebi yapmıyorum.Banyo yaptırıp,çıkınca yavaşça masaj yapıp pijamalarını giydiriyorum.Emzirip yada yatırıp ninni söylüyorum.Sevdiği üçtane uykuya dalma şarkımız var onları dinletiyorum.Uyku için tek bir düzen oturtmaya çalışmak önemli.Bizim şimdilik yolunda sayılır.Sabır ve karalılık önemli anneler..Çocuk asla zorlanmamalı,iletişim en aza indirilmeli ve aynı saatlerde uyutmalı.Bir süre sonra alışıyorlar ve saat yaklaştığında sevimli sevimli esneyip gözlerini ovuyorlar:)Bakın burda uyku süreleri yaşa göre düzenlenmiş.Üç aşağı beş yukarı bu aralarda olması lazım.