28 Ekim 2014 Salı

Kartondan Oyuncaklar..

  Geridönüşümcü biri olarak zaten kartonlarımı çöpe atmam.Ama bunlarda değerlendirmek için güzelmiş:)Çok tatlılarrrr..Fotoğraf çekimlerinde bile kullanılabilecek tarzda olanlar var..


20 Ekim 2014 Pazartesi

Bir Anneyi Sinir Eden "çok bilmiş teyzeler"

  Bağırmak istiyorum "e be kadın seninde çocuğun var demi,sen kendine karışıldığında belki laf edemedin ama ne hissettin" 
  Annesi kadar çocuğunu bir başkası tanıyabilir mi yada annesi gibi ihtiyaçlarını anlayabilir mi?Ayrıca her annenin çocuğunu büyütürken kendine göre kuralları ve tarzı olucaktır normal olarak değil mi? Anormal olan ben değilim herhalde.
  Ben insanları kırmayı sevmem hele ki yaşlıları.Yalnız işime karışılmasını daha da sevmem:)Tamam ben herşeyi biliyorum,harikayım demiyorum fakat fikirlerini sormadıkça laf atılmasına yada fikir beyan edilmesinede tahammül edemiyorum! Zaten o "ayy ben sadece söyleyimde sen yaparsın yapmazsın" lafının altında bariz yargılama var.Ee bide Türkiye burası güzel memleketimin insanı izin istemeden bebeklere dokunabilir,anneye sormadan çocuğun canı çeker diye yağlı cipsi ağzına tıkabilir,sanki anne çocuğun hasta olmasını ister gibi üşür bu böyle cıkcık diyebilir..
  Lohusa sendromu bile kadından falan değil tamamiyle etrafındakilerden kaynaklanıyordur bence.Misal ben doğum yaptığımda üç günlüğüne gelen kayınvalidecimle aramda geçen diyaloglar:
-ağlıyooo aç bu,sütün yok demekki yetmiyor bak doymuyor,zorla zorla
-ee mama takviye ederiz
-olmazzz dr a bakma sen,ben kaç çocuk büyüttüm sonra memeyi almaz
- hee iyi iyi tamam 
-yok işte aç çocuk,istemiyor bu bırakcak memeyi,zaten babasıda 6ay emdi bıraktı
-sen bi çıkabilirmisin acaba bide yalnız emzireyim
-iyilikte yaramıo
-!!!

-aaaaa emzirirken su içmee,çocuğun içtiği yaramıcak
-ağzımdan göğsüme direkt bağlantımı oldu doğum yapınca
-ne dedin
-yok bişiii

-üşücek bu çocuk giydir giydir iyice,dışarıda çıkmayın hava iyi olana kadar sakın,bilemezsiniz hasta edersiniz
-...poffff

-şekerli komposto içmiyon bak sütlaç ye,ahh sütün olmaz tabi suyla,aç kalcak çocuk..ahh ahhh herşeyi siz biliyorsunuz ben dört erkek büyüttüm..
-...kilomdan memnunum ben iyi böyle sütümde var zaten,aç kalsa nasıl kilo alsın
-nerden biliceksin ki sen

Not:Oğlum 3550grm doğdu ve ilk ay 1800grm ikinci ay 1600 grm aldı sadece anne sütüyle.Alması gerektiğinden fazlaydı bile..

Sadece bu değil tabi dışarıda,parkta,avmde,hastanede teyzeler/amcalarında ağzı durmuyor:

"İncecik giydirmişsin çocuğu hastalanıcak"
"Bak uyanınca hemen süveter giydir emi"
"Az yiyor bu iştahsız herhalde,yazıkkk"
"Niye ağlıyor bu,susadımı,altımı piss,ayy susmuyo bak.."
"Kız mı bu erkek mi"
"Nee yaşına gelicek yürümüyor mu daha..."
"Kendi kendine olmaz üstü batar,yiyemez o sen ver ağzına ağzına"
"Gerekiyorsa zorla ver"
"Zayıf bu çocuk,iştahsız galiba"
"Bunlar daha iyi günlerin ohoooo"
"Canı çeker annesi tattırıver azcık bişiy olmaz"
"Balık yağı içir iyi gelir"
"Kucağa çok alıştırmışsın vahhh vahh"

Çocuğun canı bilmediği şeyi nasıl çeker?Çikolatata,cips yada kolay bir bebeğe nasıl verilir?

Annemide unutmayalım:)
"Ayyy uyumuyor bu böyle ver ayağımda sallıyayım"
"Zayıflamış sanki çocuk"
"Ne getirdin yanında yemek"
"Aaa başlıcam montesöriy neymiş:)"
"10ay oldu artık sütün yetmez,iyice yemesi lazım"
"Ayyyy düşcek,ayy ayy gitti bak,off bişi olcak,aman oraya çarpıcak..."

Vee tekrar kaynanam:)
"Gdo yok köy mısırı bu ver ayy abartıyosun biz verdikte noldu"
"Çay içsin bişiycik olmaz sıcak sıcak iyi gelir"
"Sende herşeyi yasaklıyorsun aman biz nasıl büyüdük"
"Köy mantarı bu bişiy olmaz"
"Köy sütü bu içsin işte,inek sütünden zarar gelmez"
"Bilmemkimin çocuğu yürüyor bu nezaman yürücek"
"Sen yavaştan tuvalete alıştır" (10aylık bebek için diyor)
"Emzik niye alıyor tühhh keşke bıraksa" (nadiren emzik alan bir çocuk için söylenince garip oluyor)
"Yoook kucağa çok alışmış bu" 
Köyden gelen herşeyi iyi sanıyorlar.Birde organik ve doğal ürün arasındaki  farkı anlatmaktan yoruldum he diyip geçicem yeter.

Ey çok bilmişlerrr çocuğu birkaç saatlik görmeyle vah vah kucağa alışmış bu işin zor diye bıdıbıdı konuşmayın.Hayır dr dan iyi bilmiyorsunuz kocakarı yöntemi anlatmayın.Her çocuk özeldir ve gelişimi farklıdır başka çocuklar ile kıyaslamayın.Heleki bunu anladığı zamanlar sakın ha yapmayın.Tanımadığınız çocuğa izin istemeden dokunmayın.Annesi hayır diyorsa evet demeyin.Bilmediği şeyi canı çekmez şekerli,tuzlu,katkılı gıdaları ağzına tıkıştırmayın.Bebek diliyle konuşmayın.
Anneleri rahat bırakın!!!







Bebeğinizin Fotoğraflarını Çekerken..

  Dünya güzeli bir yüz,porselen gibi bir cilt,müthiş bir canlılığa sahip gözler,eşsiz gülümseme!Bebeğine aşık oluyor insan dimi:)Ve o kadar çabuk büyüyorlar ki bizler her anlarını ölümsüzleştirmek isteyebiliyoruz.
  İşte sürekli hareket halindeki hızlı,huysuz ve meraklı bebenizin fotolarını çekmek için bikaç öneri..

  •Öncelikle sakin olunmalı.Köpekler gibi stresi ve korkuyu hissediyorlar:) Rahat ve sakin olun ki bebeğinizde sakin olsun.Asla zorlamayın,sıkılınca hemen bırakın.Makinayla oynamasınada izin verinki korkmasın.
  •İllaki istiyorsanız o başka ama özel kompozisyonlara gerek yok,onlar zaten okadar güzeller ki.
  •Makina seri çekim modunda olmalı.Çabuk olmalı ve bol çekim yapmalısınız.
  •Göz hizasında olmaya özen gösterin.
  •Komut vermeyin ve sabırlı olun.
  •Gün ışığı yeterliyse ISO 100-400 diyafram f/2-f/8 kullanıp seri çekim moduna alınız.
  •Doğal ışıktan faydalanın.Gün doğumu ve batımından muhakkak faydalanın.Evdeyseniz camın yanında çekim yapın.
  •Sade arka plan çoğu zaman en iyisidir!Bir kaç oyuncak ilede renk katılabilinir.
  •Portre çekim için uygun lenslerden edinin.50mm lens en idealidir.
  •Bulanık arka plan elde etmek için,perde hızını 1/500s yada daha yüksek,diyaframıda f/1.8 f/4 yapın.
  •Fotoğrafa derinlik katmak için siyah giyinen evebeynin kucağına bebeği çıplak olarak koyup,siyah beyaz çekim yapınız.
  •Işıktan faydalanabilmek için camın/tülün önünde çekim yapabilirsiniz fakat diğer tarafada bir ışık yansıtıcı koyun ki yüzünün yarısı karanlık çıkmadın.Bir kartona folyo sararak bu işi halledebilirsiniz.
  •Sevdiği kitapların canlandırmasını yapabilirsiniz.Şablonlar çıkarıp renkli kartonlar ile kesin ve arkasındaki duvara yapıştırın..(biz bi süre sonra yapmaya başlıyıcaz)




*türknikon.com sitesinden alıntı içerir!


  
  

Hamile Beyni out Anne Beyni in

   İşte gebelik süresindeki yaşadığım unutkanlıklar,ileri derecede sakarlıklarım,üşengeçliğimin sebebi:)
Hamileyken beyin fonksiyonları yavaşlıyormuş ve "bebek beyni" denilen bir sürece giriliyormuş.Bu durum beynin kendini annelik için yeniden programlamasından kaynaklanıyormuş!Benimki işi gücü bırakıp bebek blogları,dergi,makale ve kitaplarını 9ay durmadan okumamdan kaynaklı olabilir.Pelte kıvamına gelmiş zavallı.

İşte size mommy brain:)

    Annelik ıq artışı yapmıyor belki ama algıları kesinlikle açıyor.Duygusal zeka tavan yapıyor.Yüksek motivasyon,stresle başa çıkabilme,zamanı daha iyi yönetebilme...Tüm bu yeni becerilerden kaynaklanan fiziksel bir değişimde olduğu gözlemlenmiş.Hipotalamus,amigdala ve prefrontal kortekslerde doğum sonrası büyüme gözlemlenmiş.Bu bölgeler annelere çocuklarına bakmaları,basit iletişimden zevk almaları,akıl yürütme,planlama ve karar verme becerileriyle ilgili motivasyon sağlar.Yani sevgi,anne beynini büyütür diyebiliriz:)
  Doğum sonrasında anne beyinde net olarak gözlemlenebilen değişimler bunlar.  Beyindeki gri madde yetişkinlerde ender olarak gelişir.Araştırmalar,annelerin yeni planlama,hazırlama ve düzenleme becerileri geliştirmelerine yönelik olan ön,orta ve yan beyin bölgelerindeki sinir hücresi içeren gri maddede,dikkat çeken bir artış olduğunu ortaya koyuyor.Demekki doğum annenin beynini besleyen ve yenileyen bir olay.İleri yaşlarda hamilelikte menopozu erteliyor,ohooo baya faydalı bişi yani doğum.Yaradan anneyi;annelik görevini yerine getirebilsin diye olduğundan daha sağlıklı ve dayanıklı kılıyor demekki.
  Tüm o uykusuzluğa ve yorgunluğa rağmen,oğluma sabır gösterebilmem,bir çok işi aynı anda rahatça yerine getirebilmem ve eskisinden daha programlı olabilmemde bu sebepten yani..
  İyi güzel hoşta,tüm bunlar beraberinde birde duygusal zayıflık getirdiki ben bu durumdan hiç hoşnut değilim:(Yoğun duygu patlamaları,filmlerde gözlerimin dolması,çocuklarla ilgili haberlerde oğluma yapışmam...ayyy..
  Peki babalar? Erkeklerdeki testesteron seviyesi doğumdan sonraki haftalarda üçtebir oranında düşer ve bu onları daha korumacı ve daha az agresif yapar.Pek bi değişiklik yok yani:)

8 Ekim 2014 Çarşamba

Sarsılmış Bebek Sendromu !

  Bir anlık sinir ile bebeğinizi sarstınız mı hiç?Aslaaaa.Belkide sakinleşsin diye söyle bi tutup sarstınız?Cık odamı yok.Tamam illa sinire gerek yok,sevmek için sıkı sıkı sarıp sarmalama,hoppidiiii hopbidiiii havaya zıplatma gibi gereksiz aksiyon olan(babam yapmayı çok sever) eylemlerde bulundunuz mu?Bunada hayır demeyin artık aaaa..
  Bebeği bilinçsizce kucağa almak, eğlendirmek için çeşitli akrobatik hareketler yaptırmak,dizde hoplatma,sırta alıp dıgıdıkkk dıgıdıkk ata binmek,gerçekten ata bindirmek,hızlıca dans ettirmek..Aslında çok şey var dikkat etmek gereken.
 “Bebeklerin kollarından veya gövdelerinden tutulup sarsılmasına bağlı olarak ortaya çıkan bir sendrom olan “Sarsılmış Bebek Sendromu” ölümle dahi sonuçlanabilen beyinsel tahribata yol açabiliyor” 
   Bebek 2 yaş öncesinden konuşması sınırlı olduğu için kendini ağlayarak ifade ediyor. Eğer ebeveyn veya çocuğa bakan kişi ağlamakta olan bir çocuk veya bebek karşısında ne yapacağını bilemiyor ise, bir öfkeye kapılıp yakaladığı gibi bebeği sarsmaya başlıyor ve hatta o sarsma daha da ileri giderek fırlatma ile son bulabiliyor. Dolayısıyla, çok hassas olan beyin o sarsma eylemi sırasında zedeleniyor.
  Sarsılmış Bebek Sendromu'nun bebekte kalıcı beyinsel sorunlar ortaya çıkartabileceği gibi bebekte ani ölümlere de neden olabileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Resmiye Oral, aileleri bebeklerini ayakta sallama veya battaniye içinde sallama yönteminden vazgeçmeleri konusunda uyarıyor!!!

Neler yapılmamalı;

•Bebeği ya da küçük çocuğu sevmek maksadıyla sertçe ve üst üste havaya atıp tutmak,

•Çocuğu sırtta ya da omuzda taşırken jogging yapmak,

•Çocuk bir büyüğün dizinde ya da ayağında otururken zıplatmak ya da çocuk ile ata binmek,

•Ayak bileklerinden tutup çocuğu havada döndürmek,

•Çocuğu kollarından tutarak kendi etrafında döndürmek.

•Ağlama nöbeti sırasında çocuğu şiddetli şekilde ayakta sallamak.

Pekiiii nelere sebep oluyor;

•Beyin sarsıntısı
•Omurilik hasarı ve felci
•Körlük ya da göz bozukluğu
•Çeşitli felçler
•Normal gelişimde gecikme,
•Motor gelişimde problem.
•Kırık kemikler
•Çıkmalar
•Zeka geriliği 


  Genç anne babalar,eğitimsiz evebeynler,iş yükü fazla babalar,bebeği kolik olan yada evde çok sayıda çocuğu olan ebeveynlerde öfke faktörü oldukça fazladır.Bu da sarsılmış bebek sendromu riskinin biraz daha artmasına neden olur.Bu nedenle ebeveynlerin mümkün olduğunca kendilerini hazır hissetmeden çocuk sahibi olmamaları, bakabilecekleri kadar çocuk yapmaları, özellikle bebeğin ilk dönemlerinde aileden veya çevreden sosyal destek alabilmeleri istenmeyen durumların oluşması riskini yok etmez,ama azaltır.
   www.dontshake.org sitesinden daha çok bilgi edinebilirsiniz.Komadaki çocukların yada bu sebepten bebeği ölmüş ailelerin hikayelerini paylaşamıyıcam:(( Ama büyüklerimizin biz hep salladık ayol bişicik olmaz laflarına kanmayın! 






* annebebek.com dan alıntı içerir.

3 Ekim 2014 Cuma

Emzirme Haftası Kutlu Ossunn:)

  Emzirme süreci özellikle başlarda çok yoğun ve yorucu olabiliyor.Fakat anne ve bebeği arasında gelişen ve emzirdikçe kuvvetlenen bir bağda oluşuyor.Emzirme sırasında oluşan anne-çocuk ilişkisi...aslında çokta anlatabileceğim gibi değil zaten annelerin çoğu bunu yaşıyor.Ben bazen öylesine yoğun yaşıyorum ki gözlerim doluyor,nekadar da güzel olduğunu düşünüyorum,ellerini seviyorum,okşuyorum,şükürediyorum.
  İlk haftalarda meme ucu yaralarından dolayı çok acı çektim,ağladım.Bebeğim emerken ben acıdan yastıkları sıkıyordum:( Lansinoh krem ve Philips Göğüs Kalkanı sayesinde bu acı dolu dönemi atlattım.O zamanlardan beri emme vakti bizim için keyif demek.Gerçi geceleri zorlanıyorum.Hiç bir zaman uykumu tam almış uyanamıyorum.Şuan 9.aydayız ve acaba ne kadar emzirebilicem yada nekadar emzirmeliyim diye düşünüyorum.İlk 6ay sadece anne sütü alan bebeğimi(bikaç kez formül mamada kullandık tabi),2yaşına kadar ekgıda desteğiyle beraber emzirmeyede devam edebilmeyi diliyorum.Çünkü anne sütüyle beslenmenin yerini; hem fizyolojik hem psikolojik olarak başka birşeyin alması mümkün değil.
  Emzirme yoluyla bebeğe güven ve sıcaklık verirken karşılığında huzur ve mutluluk alıyorsunuz.Bu ilişki sadece bebeğim ve bana özel!Kimseyle paylaşmak zorunda değilim ohhhh:) 
  Aaa birde sütümü nasıl arttırabilirim derdi vardı değilmi:)Çok listeler buldum,neler denedim,süt arttırıcı çaylar içtim fakat sonradan fark ettim ki emzirirken sadece onunla ilgilenirsem hissedilen duygulardan dolayı, hormonların artmasına bağlı olarak sütüm arttı.Ayrıca ne kadar sık emzirirsen bedende buna adapte olup daha çok süt üretiyor.Sağlıklı olarak kilo vermeyede yarıyor,daha ne olsun.
  Şimdilik; nekadar emzirmeli yada nasıl sütten kesmeli konularını düşünmemeye karar verdim.Bebeğimle bu anları doyasıya yaşıyıcam!!Etraftan ayyy yaşına geliyor artık gerek yok,zaten süt artık çocuğa yaramıyor,kazık kadar oluyor bırak,sana zarar zayıfladın halsizsin diyenlere inat..
 Sizlerinde sütünüzün bol olması dileğiyle...
  

Unutmadan emzirme haftası için yapılan araştırmalar var paylaşıvereyim.Lansinoh tarafından yapılmış ve ilgi çekici.